Gündem

Kitapları yasaklanan Eliaçık: Diyanet'i ele geçirdiler

Abone Ol

Tefsir kitabı yasaklanan ve imha kararı çıkarılan İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık, Aykut Metehan ile 'Parantez' programına konuk oldu. 2007 yılında yazmış olduğu 'Yaşayan Kur'an Türkçe Meal-Tefsir' adlı kitabı hakkında 'İslami değerlere aykırı olduğu' gerekçesiyle  toplatılma ve imha kararı çıkarılan Eliaçık, "Fikir ayrılıklarına varım. Benim dediğime doğru demek zorunda değiller. Ama tartışmak yerine yasak koymayı seçiyorsanız zaten çoktan yenilmişsiniz." ifadelerini kullandı.

Polemik TV'de Aykut Metehan'ın sorularını yanıtlayan İhsan Eliaçık, "Beni eleştirsinler. Fikirleri tartışalım. Beni delilleriyle çürütsünler. Delillerle çürütemediğiniz bir kitabı yasaklarsanız siz çoktan yenilmişsiniz demektir" ifadelerini dile getirdi.

Eliaçık'ın açıklamaları şu şekilde:

'BİZ DİYANET'TEN ONAY ALDIK'

"Bu 2007 yılında yayımlanan bir kitap. 16 yıldır piyasada. İlk yayımlandığında Diyanet'ten mushaf için onay alınması gerekiyordu. Biz bu onayı da almıştık."

'DİYANET'İN 'MÜRACAAT' ETME YETKİSİ VAR, İMHA DEĞİL'

"Diyanet'in mealleri denetleme yetkisi yoktur. Ancak otokratikleşen bu rejimde 2019 yılında KHK ile Diyanet'e 'mealleri de denetleme' yetkisi veriliyor. Bu KHK ile meallerin İslam'a aykırı olduğunu belirleme, bunları toplatma ve hatta imha etmek için yetkili mercilere müracaat etme yetkisi veriliyor."

'KARAR BASIN KANUNUNUN 25. MADDESİNE DAYANDIRILIYOR'

"Salı günü bize Emniyet'ten bir yazı ulaştı. Bu evrakta İstanbulda'ki Sulh Ceza Mahkemesi'nin toplatma kararı yazıyordu. Rapor içerisinde Diyanet'in uzun bir iddiası var. Kendince İslam'a aykırılıklar olduğunu iddia ediyor ve kitapların toplatılıp imhasını istiyor. Sulh Ceza hakimliği de yasada böyle bir suç olmadığı için, bunu bir yere dayandırmak için Basın Kanunu'nun 25. maddesine dayandırıyor."

'BÖYLE BİR SUÇ TANIMI YOK'

"Yasada, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında 'İslam dinine aykırı ifadeler içermek' gibi bir suç tanımı, bir kanun yok. Bu bir kanun değil. Yasa koyucu TBMM'dir. KHK'da bu ibare geçiyor sadece. Ancak kanuna dayanmıyor bu."

'SUÇ YOK, SUÇ İCADI VAR'

"Bu durum Türk Ceza Kanunu'ndaki 'suç icadına' çıkıyor. Dini bir suç icad ediliyor. Bu suçtan dolayı da böyle bir karar veriliyor."

'BEN SAVUNMA VERMEM'

"Ben mahkemeye savunma vermeyeceğim. Avukatlarım verecek. Ben sadece Diyanet'in iddiasına cevap veririm. Bu doğrultuda bizim dilekçemiz kabul edilirse dava düşer, karar iptal edilir."

'DİYANETTEKİ BU ARKADAŞLAR BİR TARİKATA YAKINLAR'

"Diyanet İşleri Yüksek Kurulu'nun bir heyeti var. Yazdığım meali okuyup eleştirilerini yapmışlar. Bununla da en az 3 ay uğraşmılardır. Heyet toplanıyor, ve şu metinler İslam'a aykırıdır diyor. Ama bu 'onlara göre' aykırı. Çünkü Diyanet İşleri yüksek Kurulu'nda bulunan arkadaşlar belli bir tarikata yakınlığıyla bilinen arkadaşlar."

'HEPSİNİ TEK TEK ÇÜRÜTÜRÜM'

"Onların eleştirileri işte. Ben bunlarla çok karşılaştım. O eleştirileri gelsinler benim yüzüme yapsınlar. Hepsini tek tek çürütürüm. Benimle çıkmıyorlar, yazıyı bana da göndermiyorlar. Bu eleştiriyi alıp mahkemeye gönderiyorlar."

'BENİM İSLAMİ DEĞERLERE AYKIRI HAREKET ETTİĞİMİ DE İDDİA EDEBİLİRLER'

"Bizim itiraz ettiğimiz yer de burası. Karşı çıktığımız yer de burası. Eleştiri yapabilirler. Karşı çıkabilirler. Benim İslam'ın temel değerlerine aykırı hareket ettiğimi de iddia edebilirler. Ben bunlara hiçbir şey demiyorum, çünkü ben bunlarla çok sık karşılaşıyorum. 

'BENİ ELEŞTİRENE TEŞEKKÜR EDERİM'

"Ama imha etmek nedir? Mahkemeye göndermek nedir? Toplatmak nedir? Böyle bir şey olamaz. Biz buna itiraz ediyoruz. Ben eleştiriye açık bir insanım. Eleştirene de teşekkür ederim."

"Ama ortada böyle bir şey yok. Bana yazı göndermiyorlar. Beni muhattap bile almıyorlar. Aramıyorlar. Hazırlamışlar, direk mahkemeye göndermişler. Bunu toplatmışlar ve imha et demişler."

'DİYANET'İN KURUMSAL KİMLİĞİ DEĞİL, BİR GRUP...'

"Bunun arka planında Diyanet'in kurumsal kimliğiyle hedef aldığını düşünmüyorum.Bu kitap 16 yıl önce basıldı. Eğer bu kitap İslam'ın değerlerini sarsacak hükmünde olsaydı çoktan müdahale edilmeliydi."

'DİYANET'İ YAVAŞ YAVAŞ ELE GEÇİRDİLER'

"Diyanet İşleri'nde, Diyanet'i yavaş yavaş ele geçiren bir grup var. Belli bir tarikata yakınlığıyla bilinen insanlar orayı ele geçirince, zaten bizi rakip olarak görüyorlar. Bu kişiler Diyanet'i ele geçirince, gücünü de KHK'dan alınca ortaya böyle bir şey çıkıyor."

'BENİM GİBİ DÜŞÜNEN İNSANLAR OLSA...'

Rakip görükleri bir dini anlayışı, KHK'nın gücünü kullanarak imha etmek istiyorlar. Olayın aslı bu. Benim gibi düşünen insanlar Diyanet'e gelse, bunlardan rahatsız olmazlar.

'SİZ ÇOKTAN YENİLMİŞSİNİZ'

"Yasaklanana rağbet olur. Yasaklamak yerine delilleriyle çürütürseniz başarılı olabilirsiniz. Eğer siz bir kitabı delilleriyle çürütmek yerine yakılsın ve imha edilsin diyorsanız çoktan yenilmişsiniz demektir."

'BANA 20 SAYFA İTİRAZ YAZSINLAR, 40 SAYFA CEVAP VERİRİM'

"Beni delilleriyle çürütsünler. Bana 20 sayfa itiraz yazsınlar ben onlara 401 sayfa cevap veririm. İtirazlara da eleştirilere de cevap veririm. Hakikat yolunda gidiyorsanız fikir tartışması yapmanız lazım."

POLEMİK HABER / METEHAN AYKUT KARTALKAYASI