Kediler, bazen sevimli, bazen huysuz olan bu tüylü varlıklar, köpeklerle birlikte insanlığın en iyi dostları arasında. Hatta tarihin bazı dönemlerinde kedilere atfedilen önem şimdikinden bile daha fazlaydı. Öyle ki Antik Mısır’daki kediler birer tanrı olarak görülüyordu. Genel olarak kedilerin insan yaşamındaki önemli rolü, sevimli dostlarımızla ilgili oldukça ilginç bir iddianın ortaya atılmasına neden oldu: kediler 9 canlıdır. Bu sıra dışı iddia, özellikle tarihin geçmiş dönemlerinde son derece yaygındı ve pek çok insan tarafından doğru kabul ediliyordu. Peki ama kedilerin 9 canlı olduğu efsanesi nereden çıkmıştı? Gelin bu ilginç efsanenin kökenlerine birlikte bakalım…
Düşünülenin aksine kediler dokuz canlı değildir, nereden düşerlerse düşsünler dört ayak üzerine de inmezler. Sadece beladan uzak durmasını bilen, çevik ve akıllı nazik hayvanlardır.
ÇOK ESNEKTİRLER
Kedilerin sürekli olarak dört ayak üzerine düşebilmesi ise vücutlarının gerçekten çok çevik ve esnek olmasından kaynaklanır. Doğrultma refleksi olarak bilinen doğuştan gelen bu yetenek düşme sırasında hızla aşağıdan yukarıya doğru hareket ederek vücutlarını çevirmeleri sonucunda dört ayak üzerine düşmelerini sağlar.
KULAKLARI VE OMURGALARI SAYESİNDE DÖRT AYAK ÜSTÜNE DÜŞERLER
Bir kedi düştüğünde hangi yönün yukarı olduğunu belirlemek için kulağındaki denge sistemini kullanır. İnanılmaz derecede gelişmiş olan bu sistemin yanı sıra omurgaları aşırı derecede esnektir, böylece hızlıca aşağıya bakacak şekilde kendilerini dört ayak üstüne çevirirler. Ancak kediler her zaman dört ayak üzerine düşmeyebilir. Yüksek bir mobilya veya camdan düşmek onlara ciddi zarar verebilir.
PEKİ, KEDİLERE NEDEN DOKUZ CANLI NEDİR?
Kedilere neden dokuz canlı dendiği tam olarak bilinmiyor, ancak bazı tahminler de var. Neden sekiz veya yedi değil de dokuz? Dokuz sayısı birçok kültürde geçiyor, bu nedenle dokuz canlı denildiği düşünülüyor.
ÇİN KÜLTÜRÜNDE DOKUZ KUTSAL SAYIDIR
Örnek olarak, Hristiyanlıkta ve Hinduizm'de dokuz rakamı ilahi bütünlüğü sembolize eder. Çin kültüründe dokuz uğurlu sayıdır. İskandinav mitolojisinde ise evren dokuz dünyaya bölünmüştür. Yunan mitolojisinde dokuz ilham perisi bulunur.
SHAKESPEARE'İN YAZILARINDA GEÇER
Kedilerin dokuz canlı olmasıyla ilgili ilk yazılı metin, Shakespeare tarafından oluşturuldu. 16. yüzyılda ortaya çıkan Romeo ve Juliet oyununda:
- "Benden ne istersin?
- "Kedilerin iyi kralı, dokuz canınızdan yalnızca birini" şeklinde bir diyalog geçer.
Eski bir İngiliz atasözünde ise "Bir kedinin dokuz canı vardır. Üçüyle oynar, üçüyle gezinir ve son üçüyle de durur."
ESKİ MISIR İNANIŞINA DAYANDIĞI DA SÖYLENİR
Eski Mısır inanışına göre, Güneş tanrısı Atum-Ra yeraltı dünyasını ziyaret edebilmek için kedi şekline girer. Ayrıca Atrum-Ra'nın sekiz tanrı daha doğurduğu rivayet edilir. Yani, bazı insanlar dokuz cana sahip kedilerin yaygınlaşmasının nedenini bu efsane ile ilişkilendirir, sekiz tanrı ve kedi şekline giren Atum-Ra, dokuz cana eşittir.
Kaynak: News Week, Wonderopolis