İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Kartalkaya’da Grand Kartal Otel yangınına ilişkin olarak hazırladığı değerlendirme raporunda bilinenin aksine otelde sadece bir tane yangın merdiveni bulunduğu, bunun da yönetmeliğe aykırı olduğuna dikkat çekti. Yangının hemen ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy otelde iki tane yangın merdiveni olduğunu söylemişti.
BİLİRKİŞİLERİN GÖREVDEN ALINMASINA TEPKİ
t24'ten Özgür Zeren'in haberine göre, İMO Ankara Şubesi tarafından yapılan açıklamada, yangına ilişkin ilk raporu hazırlayan bilirkişilerin görevden alınması da eleştirilerek şöyle şu ifadelere yer verildi:
“Olay günü Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen bilirkişiler hazırladıkları ön rapor sonrası görevden el çektirilmiş ve bu durum ilerleyen süreçte oluşacak soru işaretlerini de derinleştirmiştir.”
TEK YANGIN MERDİVENİ VAR, O DA ERİYEREK KULLANILMAZ HALE GELDİ
Raporda otelin üç tane merdiveni olduğu, ancak bunlardan sadece birinin kaçış merdiveni olduğu belirtildi. Kaçış merdiveninde mevzuata aykırı olarak elektrik şaftı, pano ve baz istasyonu bulunduğu belirtilen değerlendirme raporunda yangın sırasında bunların eriyerek merdiveni kullanılmaz hale geldiği saptaması yapıldı.
Raporda yangın kapılarının panik barlı, kendiliğinden kapanan, 90 dakikaya kadar yangına dayanıklı ve basınçlandırılmış (dumansız) olması gerekirken ahşap çerçeveli ve normal kollu olduğunu, bunların büyük çoğunluğunun yandığı belirtildi. Merdivenin sahalıktan personel odalarına geçişi sağlaması da yönetmeliğe aykırı bir başka detay olarak raporda yer aldı.
YAĞMURLAMA SİSTEMİ YOK
Değerlendirme raporunda mevzuat gereği zorunlu olmasına rağmen bina genelinde 'splinkler' adı verilen yangın yağmurlama sistemi olmadığı ve yangın dolaplarına su sağlayan sistemde gerekli pompaların eksik olduğu tespiti de yapıldı.
ASANSÖRLERDE YANGIN UYARI SİSTEMİ YOK
İMO Ankara Şubesi raporunda otelde bulunan beş asansörün yangın algılama ve uyarı sistemine entegre edilmediği belirtidi. Bu eksikler nedeniyle asansörler yangın sırasında çalışıyordu. Yangından kaçarken asansöre bindiği için hayatını kaybedenlerden biri de 17 yaşındaki Özüm Karataşlı oldu.
DEDEKTÖR VE ACİL DURUM BUTONLARI ÇALIŞMIYOR
Duman dedektörleri ve acil durum butonlarının da çalışmadığı belirtilen raporda acil durum aydınlatma sistemi ile yönlendirme işaretlerinin yetersiz olduğu belirtildi. Raporda aydınlatma araçlarının bataryalarının boş olduğu tespit edilirken yangın algılama sisteminin mevzuata uygun olmadığı ve yangında devreye girmediğinin altı çizildi.
BAĞIMSIZ DENETİM MEKANİZMASI GEREKLİ
Denetim yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğu tespiti yapılan raporda, bakanlığın denetimlerinde yangın güvenliği ile ilgili bir kusur bulamadığı, belediye başvurusunun ise by-pass edildiği belirtildi.
Oda tarafından hazırlanan raporda bazı özel firmaların denetim, belgelendirmeye dair yetkileri bulunduğunu, bunların bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerektiği belirterek şu uyarılarda bulundu:
“İSG birimlerinin, işletme sahiplerinden ya da ticari baskılardan etkilenmeden görevlerini yerine getirebilmesi için bağımsız bir yapıya sahip olmaları kritik önem taşımaktadır. Bu bağımsızlık, eksikliklerin açıkça tespit edilip giderilmesini ve denetim mekanizmalarının şeffaf işlemesini sağlar. Piyasada faaliyet gösteren kalite yeterlilik kurumlarının güvenilirliği de yine aynı gerekçelerle sorgulanması gereken alanlar arasında yer almaktadır. İnsan hayatını direkt ilgilendiren bu ve benzeri konular için bağımsız denetim mekanizmaları kurulması gerekmektedir.”
GEREKLİLİKLER YERİNE GETİRİLSEYDİ...
İMO Ankara Şubesi tarafından hazırlanan raporun değerlendirme bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
“Basitçe yapılacak periyodik kontrollerden yangın konusunda personel eğitimine, yapısal eksikliklerin giderilmesinden mevzuat denetimlerine kadar ilgili alanların birinde bile gereklilikler tam anlamıyla yerine getirilseydi, bu vahim tablo ile karşı karşıya kalmayabilirdik. Faciaya dönüşen yangının çıkış nedeni ne olursa olsun yangının gerçekleştiği tesiste yangın güvenlik önlemlerinin yeterince alınmadığı ve bu konuda yetkili kuruluşların gerekli rutin denetimleri yapmadığı apaçık ortadadır. İnsan hayatının rant ilişkilerine terk edilmediği kamucu ve bağımsız denetim mekanizmaları oluşturulması; yetkin mühendis ve mimarların hem yapım hem de denetim sistemlerinde söz sahibi olması bu sorunların çözümünde anahtar niteliğindedir.”