TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, "Niğde'de bir rehabilitasyon merkezinde çocuklara yapılan ölümle sonuçlanan işkenceye yönelik yargılamalar devam ediyor. Biz bunu münferit bir olay olarak göremiyoruz. Sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde hemen her gün çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar şiddet ve istismarla karşı karşıya. Şeffaf yönetimden, denetimden rahatsız olup denetimsiz ve kuralsız bir yönetim sevdasının sonucudur.
AK Partili arkadaşların ortak bir özelliği oluştu; yaşanan hiçbir olayda ne yazık ki sorumluluk hissetmiyorlar ve bununla ilgili herhangi bir mekanizma çalıştırmıyorlar. 'İşini layıkıyla yapacak, bu konuma uygundur' dediğiniz ve görev verdiğiniz kişiler, kendisini savunamayacak durumda olan çocukların işkence ile ölümünden sorumlu. Denetleme yapılmadığı için oluyor elbette ancak kimse sorumluluk hissetmiyor. 2017 yılında 3,2 milyon hane sosyal yardım alırken 2023 yılında 4,99 milyona çıkmış. Türkiye'de her beş haneden biri sosyal yardım alıyor. Bu durum yoksulluğun bir göstergesidir. Yardıma ihtiyaç duyanların sayısının çoğaldığı bir durum ile övünülemez" dedi.
'EKONOMİK KRİZ EN ÇOK AİLEYİ YARALIYOR'
Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, "Sabahtan beri aile olmadan bir toplumun olmayacağını konuşuyoruz. Aileyi yaşatamazsak toplumu, devleti yaşatamayız. Dolayısıyla çok önemli bir bakanlığın bütçesini konuşuyoruz. Kadın ve aileyi korumak özellikle son 10 yıl içerisinde ortaya çıkan ekonomik tabloyla beraber değerlendirildiğinde ekonomide yaşamış olduğumuz kriz en fazla aileyi yaralıyor. Düşünün ki bir ülkede hane halkının beşte birinin yardıma ihtiyacı var. Bir de ulaşamadıklarınız ya da size ulaşamayanları düşündüğümüzde bu meselenin daha büyük bir sorun olduğunu görüyoruz.
Nüfusumuzun neredeyse yüzde 85'ini büyükşehirlere taşıdıysanız ailelerin burada yaşaması, kira masrafları, hayatını idame ettirmesi çok zor. 2017'de 3.2 milyon hane sosyal yardım alırken şimdi 5 milyon haneye dayanmış. Bu ülkede savaşa da girmedik yedi yıl içerisinde ne oldu diye sormak gerekiyor. Enflasyonla mücadele programı belki uzun vadede ülkenin makro göstergelerini değiştirecek ama kısa vadede olağanüstü bir gelir adaletsizliğine neden olacak. Bütün bunların tehdit ettiği başlıca kurum ise aile olmuştur" ifadesini kullandı.
'SAYIN BAKAN, SABAH PROGRAMLARINI İZLİYOR MUSUNUZ?'
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, "Bugün yapmış olduğunuz sunumdaki önceliğiniz ‘güçlü aile, güçlü toplum, güçlü Türkiye’ ile başladınız. Peki size soruyorum; 22 yıllık AK Parti iktidarında güçlü aile yapısı bıraktınız mı? Son 21 yıllık verilere baktığımızda ortalama olarak evlenme oranı yüzde 20 oranında azalmış, boşanma oranı yüzde 47 artmış. Sayın bakan bu verilere baktığınızda güçlü aileden nasıl bahsedebilirsiniz? Uyguladığınız politikalarla, uygulamalarla ülke bu hale geldi. Gençler ekonomik nedenlerle evlenemiyor. Bu nedenle de evlilik oranı düştü. Buna etki eden pek çok faktör var. Temel sebebin ise iktidarın uyguladığı politikalar olduğunu söyleyebiliriz.
Sayın Bakan, özellikle televizyonda sabah programlarını izliyor musunuz?” sorularını yöneltti. Bakan Göktaş'ın, "İzlemiyorum vaktim olmuyor" yanıtı üzerine Arı, "Zaman değil sizin o programları izlemeye herhalde vicdanınız el vermiyordur. Eğer izleseniz aileden sorumlu bir bakan olarak bu zeminin özellikle hazırlandığını görürsünüz. Ama onlar engellenmiyor. Düşüncesini anlatmaya çalışanlara hemen polisiye tedbirler geliyor. İktidar ise toplumu çökertmeye yönelik bu programları engellemeye niyet bile etmiyor" ifadesini kullandı.
'SİZ BÜTÇENİZİN ÜÇTE BİRİNİ KAYBETMİŞSİNİZ'
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta ise, "Yoksulluk bu kadar fazla olup bütçe de daralınca bunun birtakım yansımaları oluyor. Aile diyorsunuz bunun için önce gençlerimizin evlenmesi gerekiyor. Kaba evlenme hızına bakıyorsunuz çok keskin düşüşler var. Bunun için bir ülkenin ancak çok sistemli bir politika uygulaması lazım. Bilmediğimiz bir şey mi uyguluyorsunuz yoksa ekonomiyi kötü yönetmenizden mi kaynaklanıyor? Evlenmenin maliyeti salon düğünlerinde yüzde 69, kır düğünlerinde yüzde 62 artmış. Hiçkimsenin geliri böyle artmadı. Nüfusumuz genç fakat çocukların durumuna bakıyorsunuz çocuk yoksulluğu oranı OECD’de yüzde 12 bizde 22,6.
Bu çok ciddi bir oran. Geleceğimiz bu çocuklar, bütçeye bakıyoruz bütçe düşmüş. TÜİK’in araştırması var; ekmek ve makarna gibi tahıl içeren gıda tüketen çocukların oranı yüzde 62,4. Çocuklar et, balık, tavuk yemiyor, protein alamıyor. Bunun temel sebebi bu iktidarın yaptığı yolsuzluklardır. Çok net. Osmangazi projesinde 10 milyar dolar soygun yapılmış. Bir projede 10 milyar dolar çalınırsa elbette ki çocuk yoksulluğu da böyle fazla olur. Bu kadar sıkıntı varken, ‘bana bütçe verin’ demeniz lazımdı. Başka yerden kesin bana verin demeniz lazımdı. Siz bütçenizin üçte birini kaybetmişsiniz" diye konuştu. (ANKA)