İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.

İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşma, yoğun katılım nedeniyle 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonunda gerçekleşti.

DURUŞMA SALONUNUN ÖNÜNDE TOPLANILDI

CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, bir önceki Baro Başkanı Filiz Saraç'ında aralarında bulunduğu çok sayıda avukat ve hak savunucuları duruşma salonunun önünde toplandı.

Duruşmaya gazetecilerin bir kısmı alınmamış ve duruşma salonu önüne barikat kurulmuştu. Avukatlar barikatı yıkarak duruşmaya girdi.

Duruşmanın daha büyük bir salona alınması talebi üzerine 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonu yerine, 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonu belirlendi ve salon önüne çok sayıda polis getirildi.

"KABOĞLU KONUŞTU"

Duruşmada söz alan İbrahim Kaboğlu, davanın Anayasa Madde 2’ye aykırı olduğunun altını çizdi.

Hukukun üstünlüğünü savunmak ve insan haklarını korumanın görevleri olduğunu söyleyen Kaboğlu, “Anayasa madde 2'ye göre barolara hukukun üstünlüğünü koruma görevi verilmiştir. Barolar hukuk devletinin bekçiliği görevini üstlenmiştir” ifadelerini kullandı.

Barolar için kamu hukuku kurallarının geçerli olduğu söyleyen Kaboğlu, “Bu dava Anayasa'ya aykırılık içeriyor” dedi.

Kaboğlu, baroların 'amaç dışı faaliyet' nedeniyle 'asliye hukuk mahkemeleri' tarafından görevden alınmasına ilişkin Av. K. md. 76 ve 77, Anayasa’nın 2, 10, 11, 36 ve 135 başta gelmek üzere birçok maddesine aykırı olup, Anayasa’nın 152. Maddesi gereğince somut norm denetimi yapması için Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi ve davayı geri bırakması gerekmektedir, diye konuştu

"DURUŞMA ANAYASAYA AYKIRI"

İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, davanın Anayasa'ya aykırı olduğunu vurgulayarak; "Ciddidir anayasaya aykırılık açıktır, aşikarı, çok yönlüdür, aynı zamanda anayasanın 2. Maddesi’nin öngördüğü tekel kurallara açıkça aykırıdır. Öyle inanıyorum bu aykırılığı ciddiye alacaksınız ve AYM’ye götürmek için Türk hukuk sistemine sizin de icra ettiğiniz adil yargılama hakkına katkıda bulunacaksınız. Bu yaşamsaldır yoksa bu tür davalara adaletin harcayacağı zaman başkalarının adli yargılanma hakkını çalmaktan başka işlev görmeyecektir" dedi.

"DAVAYI AYM'YE GÖNDERİN"

Anayasa aykırılık itirazlarının ciddiyetle ele alınmasını belirten Kaboğlu, davanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini söyledi.

Kaboğlu şöyle konuştu:

"Hukuk hakkını istemek bize açılan davanın temelini oluşturmaktadır. Böyle bir dava açılıyorsa İstanbul Barosu’na karşı, 81 baroya karşı hemen her an dava açılabilir faaliyetleri sebebiyle hepsi potansiyel mağdurdur. Hukuk hakkı temeldir, tıpkı yaşam ve adil yargılanmak hakkında olduğu gibi her yerde herkes için geçerlidir. Bu bile ihlal ediliyorsa o zaman 2011 değişikliğini ele almamak gerekir. Zira hepsi birlikte Anayasa’ya aykırılık halkası genişlemektedir. Bağımsız baronun ve özgür avukatın olmadığı yerde devlette adalet çöker. Ciddidir anayasaya aykırılık açıktır, aşikarı, çok yönlüdür, aynı zamanda anayasanın 2. Maddesi’nin öngördüğü tekel kurallara açıkça aykırıdır. Öyle inanıyorum bu aykırılığı ciddiye alacaksınız ve AYM’ye götürmek için Türk hukuk sistemine sizin de icra ettiğiniz adil yargılama hakkına katkıda bulunacaksınız. Bu yaşamsaldır yoksa bu tür davalara adaletin harcayacağı zaman başkalarının adli yargılanma hakkını çalmaktan başka işlev görmeyecektir.”

Hakim, Anayasa’ya aykırılık taleplerini ara kararla değerlendireceğini söyledi.

"EPÖZDEMİR DURUŞMAYA GETİRİLMEDİ"

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir duruşmaya getirilmedi. Avukat Baran Doğan, Epözdemir’in hukuksuzca tutuklandığını söyleyen Avukat Baran Doğan, müvekkilinin duruşmaya getirilmemesi üzerine hakime tepki gösterdi.

Avukat Doğan, “Davalı tarafından davadan bilgi sahibi olması gerekir. Epözdemir tutuklu, ek klasörlerden dosyadan haberdar değil, dört duvar arasında. ‘Ben bu davayı kabul etmiyorum’ diyerek dilekçe gönderdi. Epözdemir’in bu duruşmaya getirilmesi gerekiyor. SEGBİS ile katılmasını da reddettiniz. Epözdemir olmadan bu yargılama devam edemez. Dava şartı gerçekleşmemiştir” diye konuştu.

"BARO SUSTURULMAYA ÇALIŞILIYOR"

Eski İstanbul Barosu başkanlarından hukukçu Turgut Kazan, baronun susturulmaya çalışıldığını söyledi. “Baro bu yöntemle susturulacak olursa savunma ve adil yargılanma hakkı ölür” diyen Kazan, şöyle konuştu:

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Silivri Cezaevi'nde Ümit Özdağ'ı ziyaret etti Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Silivri Cezaevi'nde Ümit Özdağ'ı ziyaret etti

“Davanamede propaganda yapıldığı kabul ediliyor. ‘Yapılan propaganda manevi anlamda lehte katkı sağlamaktır’ diyor. Bunu amaç dışı faaliyet nasıl sayarsınız? Baronun ‘amaç dışı faaliyeti’ diye bir tanım olamaz. O değişiklik neden yapıldı? Hangi kararlarla hangi gerekçeyle verildi. Anayasa Mahkemesi’nde nasıl karar verildi?

Amaç dışı faaliyet tatara titiri! Ne demek amaç dışı faaliyet? Olamaz amaç dışı faaliyet. Ben çok acılar gördüm. DGM’lerde avukatlık yaptım, DGM’ler çok acımasızdı. FETÖ’cü hakim savcıları gördüm. Bir daha bu acıların yaşanmasını istemiyorum. Ama şimdi çok daha büyük acıların yaşandığını görüyorum.

Baro bu şekilde ceza alırsa ben ve bütün meslektaşlarım için güvenceli görev yapma imkanı ortadan kaldırılmış olur. Ben hukukçuyum değişen devre bakmam, siz de bakmamalısınız.”

ARA KARAR AÇIKLANDI

Ara kararını açıklayan mahkeme, TBB açısından davaya müdahil olma talebini kabul ederek bir sonraki duruşmayı 21 Mart saat 9:30’a ertedei.

Fırat Epözdemir’in duruşmaya getirilmemesine yapılan itirazlar üzerine mahkeme 2. duruşmada Epözdemir’in SEGBİS ile duruşma salonunda hazır bulundurulmasına karar verdi.

Mahkeme, diğer tüm talepleri reddetti.