İngiltere'nin MI6 ve Türkiye'nin MİT istihbarat servisleri arasındaki yakın işbirliğine rağmen, İngiltere'nin etnik bölücü Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) desteklediği söyleniyor.
Lübnan'da yayın yapan Al-Mayadeen'e göre, Suriye'de Beşar Esad'ı deviren Heyet Tahrir el Şam'dan (HTŞ) bu yana İngiltere SDG'ye Suriye'deki Türkiye destekli gruplar hakkında istihbarat sağlıyor. Ayrıca SDG ile İngiliz özel askeri şirketi Aegis arasında askeri bir ortaklık kurulduğu bildiriliyor. Söz konusu askeri ortaklığın detayları hakkında pek bir şey bilinmemekle birlikte bunun olası sebepleri arasında Suriye’de ayrılıkçı SDG’yi güçlendirme ve Suriye’nin bölünmesine yol açacak çeşitli girişimleri destekleme olduğu belirtiliyor.
SDG'nin, potansiyel “terör saldırılarına” ilişkin endişeleri gerekçe göstererek önemli bir petrol sahasının 26. Sektörünün kontrolünü İngiliz güçlerine devretme emri verdiği de gelen haberler arasında. Bu karar SDG'nin petrol sahalarını Suriye'nin yeni yönetimine devretmeye hazır olduğunu açıklamasından kısa bir süre sonra geldi. Tarihsel olarak Orta Doğu’daki enerji kaynakları üzerinde çeşitli hedefleri olan İngiltere’nin olası bir kazanımı bölgede elini güçlendirmesine neden olabilir.
Böyle bir işbirliği Türkiye'nin Suriye'deki çıkarlarını tehdit ediyor. SDG, Suriye'nin yeni ordusu ve hükümetiyle bütünleşmeye istekli olduğunu ifade etse de, eylemleri, özellikle Türkiye'nin hedefleri konusunda bir çatışma hazırlığına işaret ediyor. Son günlerde uzmanlar tarafından İngiltere’nin bölgede bir çatışma yaratmak isteyip istemediğine dair çeşitli tartışmalar yapılıyor.
İngiltere ve Türk istihbarat teşkilatları arasında kamuoyuna yansıyan işbirliği göz önünde bulundurulduğunda İngiltere'nin katılımı özellikle dikkat çekicidir. Analistlere göre Türkiye'nin Akdeniz'de artan etkisi ve Avrupa ile İngiltere'nin çıkarlarından giderek bağımsızlaşması, İngiltere'yi Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan ayrılıkçı Kürt güçlerle daha yakın ilişkiler kurmaya itmiş olabilir.