AKP iktidarı CHP'li belediyelere yönelik borç kıskacı başlattı. Birçoğu da AKP döneminden kalma borçlar için Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan'a 'silkeleyin' taliamtı verdi.

Erdoğan'ın talimatının ardından SGK borçları nedeniyle CHP'li belediyelere haciz gelmeye başladı. Beyoğlu Belediyesi'ne de dün (26 Aralık) haciz geldi.

Türkyie Belediye Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, konu ile ilgili basın açıklamasında bulundu.

Ekrem İmamoğlu, AKP'nin son seçimde muhalefet partisi konumuna düşmesini sindiremediğini ifade etti.

İmamoğlu, belediyelerin SGK borçlarının toplamının kurumun Türkiye genelinden tahsil etmesi gereken borçların sadece yüzde 2.7'sini oluşturduğunun altını çizdi.

İmamoğlu, AKP'nin neredeyse asgari ücretliye verdiği 22 bin 104 lirayı da CHP'li belediyelerin borçlarına bağlayacağını söyledi.

Ekrem İmamoğlu şunları ifade etti:

"Muhalefet durumuna, ikinci parti durumuna düşmüşlerdir.. Bu milletin iradesidir. Buna saygı duymak demokrasinin temel kuralıdır.

Bu bir nevi ana muhalefet görevini sindirememesi meselesi demokrasiye gölge düşürmektedir.

Ve bu yönüyle de belediyelere yönelik tam anlamıyla fütursuzca saldırı mekanizmalarını harekete geçirmeleri hepimizi üzmektedir, canımızı sıkmaktadır.

Halbuki şöyle bakılması gerekir. Milletimiz 2023 yılında sizi iktidar yaptı. 2024 seçimlerinde de başka bir partiyi iktidar yaptı. demokrasiyi sindirmek zorundasınız.

"BURASI ATATÜRK'ÜN TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR"

Çünkü burası az önce de söylediğim gibi 27 Aralık'ta Mustafa Kemal Atatürk'ün geldiği, başkenti Ankara olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir ve temel dayanağı hukuk devleti olmak, laik bir hukuk devleti olmak ve aynı zamanda demokrasiyi güçlendirmektir.

Bu manada yapılan bu uygulamalar bu prensiplerin hiçbirine uymamaktadır. Siyasi olarak kayyumlar, ekonomik olarak da SGK prim borçları bu saldırıda araç olarak kullanılması ve kullanılmaya devam edilmesini görüyorum ve gerçekten memleketimizin işte tam da böylesi bir demokrasi ülkesi, hukuk ülkesi olması prensibine ters düştüğünü, gölge düşürdüğünü de ifade etmek isterim.

"TEKRAR EDİYORUM YÜZDE 2.7'Sİ KADAR"

Bir detayı yine paylaşmak isterim burada kıymetli basın mensuplarıyla ve vatandaşlarımızla. SGK gelirleri arasında belediye prim borçları sadece yüzde 2.7. Tekrar ediyorum.

SGK'nın gelirlerine oranladığımız zaman şu anda belediyelerin, yani bütün belediyelerin, o parti bu parti değil, bütün belediyelerin SGK prim borçları yüzde 2.7'si kadar.

Yani buna baktığınızda hükümet neredeyse bütün işleriyle ilgili sıkıntılarını belediyelerin SGK borçlarına bağlar duruma geldi.

"ASGARİ ÜCRETİN DÜŞÜKLÜĞÜNÜ BİLE BUNA BAĞLAYACAKLAR"

Neredeyse asgari ücreti niye düşük açıkladı diye yarın sorsalar, bunu bile belediyelerin SGK borçlarına bağlayacak kadar gündem ve mevzu ediyorlar ve bunun dillerinden düşmemesi de çok can sıkıcı.

Yunus Emre Vakfı'ndaki naylon fatura vurgunu Meclis gündeminde Yunus Emre Vakfı'ndaki naylon fatura vurgunu Meclis gündeminde

Ama farklı üsluplarla işte belediyeleri silkeleme kavramı, efendime söyleyeyim hesapsız kitapsız bir üslupla belediyelere her ay gelen bütçe ödemelerinin kesintiye uğratılması, belediyelerin mallarına haciz koyulması, bu anlamda ciddi bir adaletsizlik uygulamaları silsilesi.

"İBB'DEN 1.1 MİLYAR LİRA KESİLDİ"

Mesela hedefe konan ve kesinti, haciz yağmuruna tutulan bazı belediyelerle ilgili birtakım farklı uygulamaları sizlerle paylaşmak isterim. Mesela adaletsizliğe bir örnek; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir önceki ay ödediğinden habersizce 1.1 milyar lira para kesildi ve buna benzer kesintiler başka belediyelerimizde de söz konusu.

Ya da bir başka İstanbul'daki ilçe belediyesine, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye, ki aralarında tarihi eserler de var, gayrimenkullerine hızlıca haciz konuldu.

Ama yine İzmir'de bir belediye, yani bu süreçte pozitif ayrımcılık uygulandı. yine muhalefet belediyelerine, başta Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olmak üzere aman vermeyen hükümet, İzmir'de bir belediyeye hazineye olan borçlarını kapatmak için ilginç bir metot uyguladı.

Metot hayli ilginç. Maliye hazinesi kendisine ait çok büyük bir araziyi Menemen Belediyesi'ne hibe olarak verdi. Sonra da bu borçlarına karşılık hazinenin hibe ettiği araziyi satarak borçlarını ödeme olarak geriye verme konusunda bir girişimi başlattı. açıkçası merkezi idarenin, hükümetin bir ilçe belediyesine borçlarını ödemesi konusunda bu anlamlı jestten rahatsız değiliz.

Rahatsız olduğumuz bu jestin benzerlerinin, yani bu kadarını da beklemiyoruz yani. Bu kadarını da beklemiyoruz.

Çok daha düşük bir anlayışla bile diğer belediyelere de yaklaşsalar bu sorunların tamamını şu anda istese, el ele verse, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Şehircilik Bakanlığı el ele verse, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı inanın bizimle oturup konuşsa bu sorunların tamamını çözeriz ve hiç kimse böylesi bir çözümden de zarar görmez. Zaten biz Türkiye Belediyeler Birliği olarak bu jestlerin partizanlıktan uzak bir şekilde yapılmasını arzu ediyoruz.

Ama ne yazık ki bu partizan uygulamalar ve belediyelere dönük bu sıkıştırmalar, silkeleme önerileri ya da neredeyse çökün belediyelerin üstüne diyecek kadar birtakım tariflerin yapılması, devletin en üst mercileri tarafından böyle bir dil kullanılması çok üzüntü vericidir.