İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tüm dünyadan dikkate değer tepkiler geldi. Özellikle Avrupa Birliği'ne bağlı kuruluşlar ve Avrupalı parlamenterler gerek sosyal medya üzerinden gerekse de çektikleri videolarla destek mesajları yayınladı. Bazı Avrupa kentlerinde protesto yürüyüşleri düzenlendi.
Türkiye'de gözaltı kampanyası son hız devam ederken İsrail basınından ilginç bir durum değerlendirmesi geldi. Tel Aviv merkezli, sağ eğilimli Jerusalem Post gazetesinde yayınlanan bir analizde, Türkiye'de yaşananlar, 'değişen uluslararası düzen' bağlamında ele alındı.
İşte, o makaleden öne çıkanlar:
"AVRUPA, TÜRKİYE İLE ÇATIŞMAKTAN KAÇINIYOR"
Ankara’nın otoriterleşme eğilimi Batı tarafından genellikle görmezden geliniyor. Avrupa ülkeleri ve NATO, uzun yıllardır Türkiye’yi desteklemeye devam etti. Türkiye, kendisini Avrupa ve Rusya arasında konumlandırarak hem Moskova’ya karşı duruyormuş gibi yapıyor hem de onunla yakın iş birliği içinde hareket ediyor. Aynı zamanda İran ile de güçlü ilişkiler kuruyor.
Ankara geçmişte İsrail ve Yunanistan’a yönelik tehditlerde de bulunmuş, İsveç’in NATO üyeliğini engellemeye çalışmış ve mülteci krizini Avrupa’ya karşı bir pazarlık aracı olarak kullanarak Batılı ülkelerin Türkiye’yi eleştirmesinin önüne geçmişti.
Örneğin Fransa, Ankara’yı eleştirdiğinde, Türkiye Fransız toplumundaki Müslümanları radikalleştirme girişimlerinde bulunmuştu. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin göçmen nüfusları üzerinde etkili olabileceğinden endişe duyuyor ve bu nedenle Ankara ile doğrudan bir çatışmaya girmekten kaçınıyor.
TÜRKİYE'DEKİ SON YAŞANANLAR VE KÜRESEL TREND
Ankara’nın sol ve laik organizasyonlara karşı mücadelesi, sadece Türkiye’de değil, küresel ölçekte otoriter rejimlerin yükselişiyle bağlantılı 'yeni dünya düzeninin bir parçası' olarak değerlendiriliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tutuklanması, Batı’da ve bölge ülkelerinde yakından takip edilecek. Ancak o, AKP’nin siyasi baskılarından etkilenen tek muhalif siyasetçi değil.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski lideri Selahattin Demirtaş yaklaşık on yıldır hapiste ve diğer muhalif parti liderlerine de uzun süreli hapis cezaları verilmiş durumda. Ocak ayında ise Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, göçmen karşıtı protestoları teşvik ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Özetle, Türkiye’de hiçbir muhalif siyasetçi, AKP’nin yargı mekanizmasını kullanarak uyguladığı siyasi davalardan muaf değil.