Vatandaşın gün geçtikçe yoksullaşması Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik güveni azaltamaya başladığı gibi eleştirileri de beraberinde getiriyor.

Yeniçağ'dan Fatih Erboz'un haberine göre, CHP eski Genel sekreteri Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanlığı hükümet Sistemine geçilmesinin ardından vatandaşın hiçbir beklentisinin karşılanmadığını belirterek, “Türk toplumuna ağır bedeli oldu üzülerek söylüyorum. Türk siyasetinin 50 artı 1 formülü dengesini ve DNA’sını bozdu. Öte yandan yurt dışına çok büyük miktarda para çıktı. Sosyal Yardım alan vatandaş sayımız 6 milyondan 30 milyona çıktı. Hangi ülkede sorarım size bir iktidar bu tabloyu açıklar. Derin Yoksulluk her geçen gün artıyor. Bu sistem maalesef derin yoksulluğun bir belgesi olarak karşımızda duruyor” dedi.

YOKSULLUĞUN TABLOSU DERİNLEŞİYOR

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle birlikte vatandaşın büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirten Tekin, şunları söyledi.

“Bunu sokakta insanlarımızın arasına girdiğinizde rahatlıkla görebilirsiniz. Yoksulluk Türkiye'de en önemli sorunların başında geliyor artık. 2015 yılında Türkiye’de sosyal yardım alan vatandaş sayısı 6 milyon iken 2014 yılına geldiğimizde bu sayı 30 milyona ulaşmış durumda. Bu sistem ile yoksullukta geldiğimiz nokta bu. Bunu söylüyorum çünkü sosyal yardım almak demek yoksulluğun belgesinin toplumda net bir şekilde ortaya konuyor olması demek. Bir iktidar partisi dünyanın hangi ülkesinde bunu siyasal bir icraat olarak ortaya koyabilir. Derin yoksulluk bugün Türkiye’nin en önde gelen sorunlarının başında geliyor. Ekonominin iyi yönetilmediğini tüm rakamlar ortaya koyuyor. Türk vatandaşı sefalet içinde adeta. Bu sorunu çözmeden nasıl geleceğe dönük güvenli ve çağdaş bir toplum yaratıp, sürdürülebilir kalkınmayı sürekli hale getireceğiz?”

AIDS'ten ölen 13 yaşındaki çocuk için Kızılay'dan flaş açıklama AIDS'ten ölen 13 yaşındaki çocuk için Kızılay'dan flaş açıklama

"500 MİLYAR DOLAR GİTTİ TÜRKİYE’DEN"

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye’ye yatırım ve dolayısıyla üretim ve istihdam bedelini de rakamların ortaya koyduğunu kaydeden Tekin, “Bütün dünyada biliyoruz ki para güvenli bir dalı sever. Para kuş gibidir güvenli bir dal görmezse hemen o daldan uçar ve güvenli bir dala gider. Türkiye’de belirlenebilen rakamlara göre 500 milyar dolar ya yurt dışındaki bankalara gönderilmiş ya da yurt dışına yatırım olarak çıkmış. Rakam merkez Bankası yetkililerinin açıklamalarına ait. Bu Türkiye gibi bir ülke için büyük bir rakamdır. Bu sistemin yarattığı ekonomik güven ve istikrar sorunun en büyük nedenlerinden biri de Türkiye’den sermaye çıkışı oldu. Yatırımın olmadığı, üretimin olmadığı bir ülkede istihdam nasıl olsun? Bir ülkede özgürlük kavramı tüm demokratik boyutlarıyla güvence altında değilse, hukuk kuralları bunu garanti altına almaktan uzak kalıyorsa elbette sermayede yerli veya yabancı hiç fark etmeden ülkeyi terk ediyor, bedelini yine vatandaş ödüyor” diye konuştu.

"2 MİLYON ÇOCUK OKULDAN UZAKLAŞTI"

Türkiye’de bu sistem ile birlikte eğitim sorunlarının da baş göstermesinin iç açıcı bir durdum olmadığını kaydeden Tekin, “2020 ile 2024 yılları arasında 2 milyon çocuğumuz eğitimine ara verdi, okulundan uzaklaştı. Bu Türkiye gibi genç ve dinamik yönü hızlı gelişen, gelişime açık bir toplum için çok önemli bir sayı. Tüm bunların yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya daha yeni bir rakam paylaştı toplum ile. Türkiye’de 660 çeteye operasyon düzenlendiğini açıkladı İçişleri Bakanı Yerlikaya. Bu rakam çok ciddi bir rakam suç olgusu açısından. Türkiye’de nasıl bir ortamın olduğunun da maalesef tipik göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Türk toplumu çetelerden dolayı güvenli bir yaşam içinde değil yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla” ifadelerini kullandı.

TÜRK SİYASETİNİN DNA’SI BOZULDU

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye’yle en büyük maliyetlerinden birinin de siyaset konusunda olduğunu kaydeden tekin, “Türk siyasetinin dengesi ve DNA’sı bozuldu. Eskiden bir parti seçime giriyor ve çıkan sonuca göre bir hükümet kuruluyordu. Şimdi 50 artı bir sistemi Türk siyasetinin DNA’sın bozdu. Bu da siyasette istikrarsızlık getirdi diyebiliriz. Sonuçta maalesef cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini çok ağır bedelli oldu ülkemize. En önemli bir başka bedeli de toplumsal fay hatlarını germesi oldu. Deveye sormuşlar boynun neden eğridir diye, nerem düzgün ki demiş örneği içinden geçtiğimiz sürece denk geliyor maalesef” dedi.