Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’ne bağlı Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO), milletvekilleri, hakimler ve savcılar bakımından yolsuzluğun önlenmesi hakkındaki Türkiye raporunu yayımladı.

Rapora göre Türkiye’nin tavsiyelerle uyumu “genel anlamda tatmin edici değil”.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre Türkiye’nin Mart 2022’de hazırlanan bir önceki rapordan beri bu alanda hiçbir ilerleme göstermediğini belirten GRECO, 22 tavsiyeden yalnızca üçünün tatmin edici bir şekilde uygulandığını tespit etti.

Özellikle milletvekillerinin yolsuzluğuyla mücadeleye dikkat çeken GRECO, bu alanda tek bir tavsiyenin bile yerine getirilmediğini, milletvekillerinin mal beyanlarının doğrulanması için bir faaliyet yürütülmediğini, 2016’da gündeme gelen Milletvekillerine Yönelik Etik Davranış İlkeleri Kanun tasarısında da hiçbir ilerleme olmadığını aktardı.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde 5 PKK'lı terörist öldürüldü Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde 5 PKK'lı terörist öldürüldü

Hakim ve savcılarla ilgili üç tavsiyesinin dikkate alınmasını olumlu bulan GRECO, bu alana dair incelemesinin devamında önemli eksikler de tespit etti:

“GRECO, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK), Avrupa standartlarına uymayan yapısını değiştirmek için şimdiye kadar hiçbir tedbirin alınmamış olduğunu kaydeder.

“Yargı mensuplarının görev yerlerinin rızaları dışında değiştirilmesi de, ivedilikle ele alınması gereken bir meseledir.”

Grup, Türkiye’den 30 Haziran 2024’e kadar bu eksiklikleri gidermek için atılan adımlara dair bir rapor talep etti.

GRECO’nun yerine getirilmediğini tespit ettiği tavsiyelerinden bazıları şöyle:

-Yasama sürecinde kamuoyu istişarelerine dair kurallar geliştirilmesi

-Torba yasalardan kaçınılması

-Milletvekillerinin mal beyanlarının teyit edilmesi, kuralların ihlal edilmesine karşı caydırıcı yaptırımlar getirilmesi

-Milletvekilleri hakkında rüşvet suçlamasıyla yürütülen ceza soruşturmalarının engellenmemesi

-Hakim ve Savcılar Kurulu’nun bağımsızlığının sağlanması

-Hakim ve savcıların işe alınırken Adalet Bakanlığı’nın değil yargı erkinin müdahil olması

-Hakim ve savcıların etik davranış ve dürüstlüklerine dair değerlendirmelerin kamuoyuna açık, nesnel kriterlere dayalı olması

-Hakim ve savcıların yerlerinin rızalarına aykırı olarak değiştirilme olasılığının azaltılması