“Bolu Kartalkaya Mevkiinde Bulunan Bir Otelde Meydana Gelen Yangın Faciasının Tüm Boyutlarıyla Araştırılarak İlgili Kurum ve Kuruluşların Sorumluluklarının Tespit Edilmesi ve Benzer Olayların Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu", AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok Başkanlığı’nda toplandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin sunumu öncesinde geçtiğimiz hafta Kartalkaya’daki otelde yürütülen incelemelere ilişkin konuşan komisyon başkanı Altınok, ihtiyaç olduğu halde Meclis’in dışında çalışmalarının devam edeceğini söyledi. Komisyon Başkanı Altınok, komisyonda Kültür ve Turizm Bakanı’nın dinlenmesi talebini tekrar dile getiren CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan’a “Her hafta aynı şeyi tekrarlamak makul mu sizce? Her talebinizin uygun görüleceği diye bir şey yok” sözleriyle yanıt verdi.
Komisyon Başkanı Altınok’tan CHP’li Arslan’a: “Her hafta çok bağırıyorsunuz”
Arslan “Hazırlanacak rapor bakanlar burada olursa çok daha yol gösterici olacak. Zamanında deprem komisyonuna ilgili bakanlar geldi. Burada kim o bakanları suçladı? Biz kıymetli bakanlara ilk ağızdan ifade edebilirsek, 78 canın neden öldüğü sonucunu bulabiliriz.” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Arslan’ın sesini yükseltmesi üzerine Komisyon Başkanı Altınok, “Niye bağırıyorsun kardeşim? Her hafta çok bağırıyorsunuz. Geçen hafta burada olsaydınız, bakan yardımcısına sorardınız” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın sunumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lütfihak Alpkan, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü İbrahim Esenkar ve Rehberlik ve Teftiş Başkanı Bekir Aktürk tarafından yapıldı.
İlk sunumu yapan Rehberlik ve Teftiş Başkanı Bekir Aktürk, sunumunda teftiş başkanlığının çalışma biçimini ve teftiş faaliyetlerinin nasıl gerçekleştiğini anlattı. Teftişlerin programlı ve program dışı teftişler şeklinde yapıldığını anlatan Aktürk, “Tüm iş yerlerinin teftişinin mümkün olmayacağını dikkate alarak diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de risk esaslı yaklaşımlar uyguluyoruz. Bu çerçevede başkanlığımız ILO’nun iş sağlığı ve güvenliği çerçeve sözleşmesi hükümlerini esas alıyor” diye konuştu.
Aktürk, teftişe alınan iş alanları arasında büyük endüstriyel kuruluşlar, maden sektörü, yapı sektörü, metal sektörü, kauçuk ve plastik ürünleri imalatı, gıda sektörü, tekstil, sektörü, geri dönüşüm, depolama gibi alanların yer aldığını söyledi.
“Çalışır vaziyette otomatik yangın algılama ve uyarı sisteminin bulunmadığı tespit edildi”
Yangın olayının meydana geldiği gün 2 iş başmüfettişinin görevlendirildiğini söyleyen ve sunumunda iş sağlığı ve güvenliği yönünden gerçekleştirilen incelemelere ilişkin bilgi veren Aktürk, raporda yer alan tespitleri şu sözlerle anlattı:
“İş yerinde yağmurlama sisteminin tesis edilmediği, kaçış merdivenlerinin ulaşımı sağlayan kaçış yolu kapılarının, yangına dayanıklı ve duman sızdırmaz özellikte olmadığı, yangının başladığı anlaşılan restoranda ve yakınındaki mutfak alanında çalışanların ulaşabileceği konumda portatif yangın söndürme cihazlarının bulunmadığı, iş yerinde çalışır vaziyette otomatik yangın algılama ve uyarı sisteminin bulunmadığı, çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği, iş yeri hekiminin görevlendirilmediği, söndürme ve kurtarma konusunda görevlendirilen çalışanlara özel olarak eğitim verilmediği, müşteri ve ziyaretçilerin acil durumlar, kaçış yolları, toplama yerleri ve acil durum ekipleri hakkında bilgilendirilmediği tespit edilmiştir.”
“Otellerde iş güvenliğini denetlemek kimin görevi?”
Aktürk’ün sunumundan sonra konuşan CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden otel hakkında yapılan son denetlemenin raporlarını talep etti. Derici, “Bütün kurumlar en üst düzeyde burada temsil edilmeli. Otellerde iş güvenliğinde denetlemek kimin görevi? Daha öncesinde sizin göreviniz ise ne zaman değişti? Otel hakkında verilen en son teftiş raporunu görmek istiyoruz.” diye konuştu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü İbrahim Esenkar ise sunumuna müdürlüğün işleyiş yapısını anlatarak başladı. Esenkar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili geçerli mevzuatlar hakkında bilgi verdi.
“Önceliklendirme açısından buraya sıra gelmemiş”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lütfihak Alpkan ise sunumunda, “Öncelik alanımızın maalesef, elimizdeki imkanlar çerçevesinde metal, maden, inşaat, büyük endüstriyel kazalara ve alanlara yönelik kuruluşlara dair denetimler olduğu için burada 70 küsür kayıtlı işçi çalıştıran bir işletme. Büyük endüstriye de metal, maden alanlarına da girmiyor. Dolayısıyla buraya bir denetim gelmemiş. Şikayet de gelmemiş. Toplamda 2,5 milyon işletme var. Bizim de 500 müfettişimiz var. Önceliklendirme açısından buraya sıra gelmemiş. Bakanlık yetkililerimizin denetimleri çalışma hayatıyla sınırlı. İşin yürütümü tarafı da var. Şikayet olduğu zaman da gidiyoruz. İş sağlığı ile ilgili bu kuruma gitmemişiz.” ifadelerini kullandı.
“Allah’a emanet bir ülke var”
Alpkan’ın sunumuna ilişkin konuşan CHP Antalya Milletvekilleri Cavit Arı, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileri… Bunlar da üstlerine herhangi bir şey almıyorlar. Konuyla direkt bir alakası olmadıklarını neredeyse anlatmaya çalışıyorlar. Ortada bir vaka var. Bunun bir sahibi yok. Esas üzücü olan nokta burası. Tabiri caizse, Allah’a emanet bir ülke var. İktidara emanet değil. 23 yıllık iktidar, sistemi kuramamış. Bakanlıkları doğru çalıştıramıyor. Doğru çalışmayan bakanlıklar, kurumlar, idareler, yetkililer görevlerini yapmamış.” diye konuştu.
Komisyonun yarınki toplantısında Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği ve Isı, Su, Ses, ve Yangın Yalıtımları Derneği'nin yetkilileri dinlenecek.
