NTV'de yer alan ve ABD'den yayın yapan "Axios" haber sitesinin ismini açıklamadığı kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Mossad Şefi Barnea ve Katar Başbakanı Al Sani, 15 Aralık Cuma gecesi müzakerelerin yeniden başlatılmasını görüşmek üzere Avrupa’da bir araya geldi.
Haberde, söz konusu görüşmenin "sadece bir başlangıç" olduğu ve sürecin "uzun, zor ve karmaşık" olacağı ifade edildi.
Söz konusu kaynakların iddiasına göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ve Mısır istihbarat şefi Abbas Kemal'in de görüşmeye dair bilgilendirildikleri ve esir takası anlaşmasına dair çabalara yardımcı oldukları aktarıldı.
Muhtemel anlaşma kapsamında yaşlı erkeklerin ve önemli sağlık sorunları olanların ya da ciddi şekilde yaralanan esirlerin serbest bırakılabileceği belirtildi.
ABD'Lİ YETKİLİLER İSRAİL'E GİDİYOR
Öte yandan VOA Türkçe'de yer alan bir başka habere göre ise; Savunma Bakanı Lloyd Austin’la Genelkurmay Başkanı CQ Brown temaslarda bulunmak üzere İsrail’e gidiyor.
İki ismin genişleyen bölgesel bir savaşı engellemek adına İsrail hükümetine geniş çaplı askeri operasyondan daha kısıtlı bir operasyona geçişi tavsiye edeceği belirtiliyor.
Ziyaret tam da Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’de kargo gemilerine yönelik saldırılarını arttırdığı bir döneme denk geliyor.
Cumartesi günü de Husiler bazı kargo gemilerine insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenledi.
Bölgedeki savaş gemilerinden USS Carney, 14 insansız hava aracını düşürdüğünü belirtirken, bir İngiliz savaş gemisinin de kargo gemisini hedef alan bir insansız hava aracını düşürdüğü kaydedildi.
Husiler, İsrail’in Gazze saldırıları sona erene kadar gemileri hedef almaya devam edeceklerini belirtiyor.
Austin ve Brown hem bölgedeki Amerikan askeri varlığı hem de İsrailli yetkililerle yapacakları görüşmelerle İsrail’in ağır bombardımandan kaçınmasını sağlayarak savaşın daha geniş bir coğrafyaya yayılmasını önlemeyi umuyor. Ancak iki ismin Netanyahu hükümetini ne kadar ikna edebileceği merak konusu.
Austin ve Brown’ın İsrail ziyareti, Biden yönetiminin Gazze’ye yönelik askeri harekatının boyutunu küçültmesi gerektiği yönünde İsrail’i ikna çabalarının arttığının işareti olarak yorumlanıyor.