Geçinemediklerini belirten emekliler kendilerine yapılacak zam için yüzde 50 oran veren medya kuruluşlarına inanmadıklarını belirterek kendilerine yapılacak zam oranını açıkladı.

Emekliler açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürüyor. Bir bardak çayın hesabını yapan emekliler medyada kendilerine yapılacak zam oranının yüzde 50 civarında duyurulmasına hiç inanmıyor.

"YALANLARA KARNIMIZ TOK"

"Yalanlara karnımız tok" diyen bir emekli cebindeki 8 TL'yi göstererek "Yalanlar Paris gerçekler Bağcılar. Medya kuruluşları emekliye yüzde 50 zam yapılacağını müjde müjde diyerek duyuruyor. Hoş yüzde 50 verseler ne olacak. Yenebilecek 1 kilo zeytinin fiyatı 200 TL'yi geçmiş durumda.

Yüzde 50 zam verseler zeytinin de kilosu 300 TL'ye çıkacak. Bana o zammı verip zeytini de 200 TL'de tutarlarsa diyecek söz bulamam. Ama daha zam oranı açıklanıp parayı almadan marketlerde fiyat etiketleri zamlı olarak tezgahlardaki yerini alıyor" dedi.

"8 TL İLE 4 GÜN DAHA GEÇİNMEM GEREK"

"8 TL ile 4 gün daha geçinmem gerek" diyen aynı emekli "Bu para da şahsıma ait değil. Bakkaldan borç aldım. Ekmeği de deftere yazdırıyorum. Bu parada cebimde duruyor. Bakkal kapalı olursa başka yerden 1 ekmek alıp eve götürebileyim diye. Param olmayınca halk ekmek de alamıyorum. Bakkalda deftere işletiyorum.

Emekli maaşımı alınca ev kiramı, faturaları ödeyip, bakkala borcumu kapatıyorum. Çoğu ay onu da tam kapatamıyorum. Kalan bakiyenin üstüne yeni aldıklarımı işletiyorum. Bakkala 'Ölürsem ve o borç ödenmezse hakkını şimdiden helal et' dedim. Efendi çocuk. 'Ne ölürsün ne de o borç kalır. Ama ısrar edersen helal olsun' dedi. Duygulandım. Evlatlarımın yapmadığını o bakkal yaptı" diye konuştu.

"ÇOĞU ÇALIŞAN SURİYELİ"

Bankta konuşanlara misafiir olan ve 8 köşeli kasket takan kişi de "Ben de emekliyim ve çalışıyorum. Bir tekstil atölyesinde yerleri de süpürüyorum. Üretilen ürünlerin sarkan iplerini de kesiyorum. Sigortasız çalışmak istedim ama yasak olduğu için işyeri kabul etmedi. Bir kaç sokak gerimizdeki tekstil atölyesi çalışanlara sigorta yapmıyor. Çoğu çalışan Suriyeli. Oradaki arkadaşım 5 bin TL'lik ikramiyeyi cebine koyacak. Ben ise alamayacağım. Neden kaçak çalışmadığım ya da çalıştırılmadığım için.

Üstelik işveren benim için devlete 3.500 TL para ödüyor. Bu mu adalet. Bugün hastaneye gitmek için izin aldım. Muayene olacağım. Haliyle ilaç da verecekler. Bir de onların parasını emekli maaşımdan kesecekler. Ev kiraları uçmuş. Benim kirama zam yapmasınlar. Yiyecek içeceğin fiyatı artmasın zam da istemiyorum. Her geçen gün daha fakirleşiyoruz. Alım gücümüz düşüyor. 'Çalışma o zaman' diyenlere kiramı öde deyince uzaklaşıyorlar. Bekara karı boşamak kolay geliyor" dedi.

"İKRAMİYEYİ VERMEMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPTI"

"Devlet 5 bin TL ikramiye parasını vermemek için elinden geleni yaptı. SGDP kesintisi olanlar, şirket kaydı olanlar, şirket ortağı olanlar, çalışmaya devam eden Bağ-Kur ve SGK emeklilere de bu parayı alamayacaklar" diyen çalışan emekli "2 kuruşun hesabını yapan hükümet bize yüzde 50 zam yapar mı. Bu kuyruklu bir yalan. Ben cahil bir adam değilim. Devlet temmuz, ağustos, eylül ayları için enflasyon farkını yüzde 25.11 olarak belirledi. Bu rakam TÜİK'in oranlarına göre. Hani enflasyonu düşük gösteren TÜİK'in" dedi.

Marketlerde indirim kampanları başladığını da belirten aynı emekli "Bu da kuyruklu bir yalan. Kampanyalardan önce aldığım ürünlerin fiyatı belliydi. Sonra bunlara kafalarına göre zam yaptılar. Örnek mi ver diyorsun. Sürekli reklamı yapılan bir zincir markette 5 kilogram unu 79 TL'yle alıyordum. Kampanyanın başlamasından sonra aynı unun fiyatını 112 TL'ye yükselttiler. Utanmadan diyorlar ki 2'ncisi yüzle 50 indirimli. Bunun neresi kampanya size soruyorum" diye konuştu.

"YÜZDE 5'İ, YÜZDE 45 OLARAK AÇIKLAYACAKLAR"

Konuşmasına devam eden emekli "Denetim mekanizmesi yok ki. Bunu devlet yetkilileri de biliyor ama ses çıkartmıyorlar. Çünkü işlerine böyle geliyor. Şimdi enflasyonu düşük gösterecek bahaneleri olacak. 3 ayda açıklanan 25.11'lik oran önümüzdeki 3 ay için toplam yüzde 40 civarında olur. Cumhurbaşkanımız ya da bakanımız çıkar der ki 'Emeklimizi enflasyona ezdirmedik. Onlara yüzde 45 zam yaptık. Güle gülü harcasınlar. Sözümüzü tuttuk' diyerek seçim konuşması yapar. Ama o yüzde 45'lik zam oranının yüzde 40'ı enflasyon farkı. Bana yüzde 45 zam yaptık demesi için yüzde 85 zam yapmalı. Ama onlar verecekleri yüzde 5'i yüzde 45 olarak açıklayacaklar" dedi.

Enflasyon farkı hariç kendilerine en fazla yüzde 5 zam yapılacağını tekrarlayan emekliler "Artık yalanlara karnımız tok. O yüzde 5 zammı da yerel seçimler olduğu için verecekler. Seçim olmasa yüzde 0 zam derler kimsenin de sesi çıkmaz. Haaa bu zammı alınca ne mi olacak. Sigaraya, alkollü içeceklere ve akaryakıta kallavi zamlar gelir. Trafik cezalarından sigortaya cepleri yakacak zam uygulanır. Verilen para bu şekilde geri toplanacak. 7 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşı 10 bine çıkartılacakmış. Ev kirası bile ödemeyen biri 10 bin TL'yle ay sonunu değil, ayın ortasını bile getiremez. En düşük memur maaşının 30 bini geçeceği bir ortamda bu parayı emekliye vermek 'öl demekle eş değer' anlamı taşıyor" diye konuştu.