İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar'da Kent Lokantası açılışına gitti. Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazeteci Ekrem İmamoğlu'na Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, "Sürüldüğünü iddia ettiği hakim, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine 'ahmak' dediği iddiasıyla yargılandığı mahkemede hakimin reddi talebinde bulundukları hakim. Yani buna cevap vermeye bile değer bulmuyorum ama maalesef bunlar oluyor. Arkadaşın sağa sola sataşacağına İstanbulluların sorunlarıyla ilgilenmesi lazım" sözlerini hatırlattı.
"VASAT TARİFİNİ HATIRLATMAK İSTİYORUM"
İmamoğlu şöyle yanıt verdi:
Aslında cevaba değer bir yorum değil ama bu vasat, tarifini, vasatlığını kendisine hatırlatarak cevap vermek istiyorum.
Çünkü, düşünebiliyor musunuz? İstanbul'un işiyle ilgilensin dediği kişi dünya çerçevesinde saçma sapan bir dava yüzünden siyaset yasağıyla karşı karşıya ve feryat ediyor.
Yani İstanbul'a görev yapamaması için, gayri hukuki, gayri yasal, dünyada olmayan bir yöntemle sürdürülen bir dava sürecine dair feryadını dile getiriyor.
"BUNU BİLE ALGILAYAMIYOR"
Bunu bile algılayamıyor. Niye biliyor musunuz? Vatandaşı duyma, duyuları kapalı bunların. Bakın, burada neye soyunmuş? Hala o davanın savcılığına soyunmuş.
Halbuki bir bakan şunu diyebilir, demeli. "Bu ne demek istiyor? Ya kardeşim orada bir hakime benim avukatlarım reddi hakim demiş olabilir.
Bu seni ne ilgilendirir?" Sonuçta demiş ama reddedilmiş. Ama sonradan giden hakim feryat ediyor. Onu duysana.
Diyor ki: "Beni zorladılar. Ceza vermem konusunda zorladılar."
Bunu sağır sultan bile duydu, Adalet Bakanı duymadı. Çünkü o kulaklarını, gözlerini bir kişiye çevirmiş. Başka kimseyi duymuyor. 86 milyon insana duymayan bir insan, bir yönetici biçimi oluşturdular.
"ALLAH BUNLARIN ZULMÜNDEN BU MİLLETİ KORUSUN"
Bunlar da Adalet Bakanı'dır, Milli Eğitim Bakanı'dır ya da bakanlardır. Mesela Milli Eğitim Bakanı'ndan ne bekliyoruz biz? İyi bir eğitim düzeni, iyi bir eğitim sistemi, sorunların çözümü. Vatandaş neye dönüyor? Yok efendim yalana, hurafeye, camilerin kapısı kapanmış da, işte başörtülü kadınlara şu yapılmış da bu yapılmış.
Vasatlık. Kötü bir vasatlık. Allah bunların zulmünden bu memleketi korusun. Bunların gözü, aklı, vicdanı millete çözüm bulmakta değil.
Bak Ekrem İmamoğlu arkadaşlarıyla vatandaşa çare arıyor, kent lokantası açıyor. Sen adalete çözüm bulma yerine, ya da bu konu nedir?
Şunu bir HSK'ya önereyim, bir çağırsınlar. Kardeşim şu hakimi bir dinlesinler deme yerine Ekrem İmamoğlu'na laf yetiştiriyorlar.
Çünkü başarısızlar. Başarısız oldukları için vasatlıklarıyla laf üretiyorlar. Ama vasatlık, o kadar net yani. Bu vasatlıktan bu memleket inşallah bir an önce kurtulur. Teşekkür ederim efendim. Evet.