Diyanet İşleri Başkanlığı, Ali Erbaş'ın günlerce tartışma konusu olan Audi A8 makam aracının 'tasarruf tedbirleri' kapsamında iade edildiğini açıklamıştı. Ancak, Erbaş'ın Audi A8'i ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.
BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre; Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın önceki makam aracı A6, Diyanet Vakfı iştiraki TEYAŞ aracılığıyla alındı. Sadece bir ay kullanılan aracın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşi Seher Erbaş'ın, “Hocam bu bize dar” demesi üzerine A8 ile değiştirildiği öğrenildi.
'İADE EDİLİM Mİ?' DİYE SORDU'
Araç, tepki çekmemesi amacıyla bir süre Diyanet garajında bekletildi. Aracın kullanılmaya başlanmasıyla gündeme oturması üzerine, Diyanet yetkililerinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile görüşüp, “Aracı iade edelim mi?” diye sordukları iddia edildi. Başkanlığın, sürecin doğru yönetilmesi adına iadeye yönelik açıklama yapılmasını önerdiği savunuldu.
Aracın iade edildiğine dair resmi açıklamanın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Başkan Yardımcıları Kadir Dinç ve Hasan Güçlü tarafından hazırlandığı belirtildi. Alınan bilgiye göre, açıklama metni hazırlandıktan sonra Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı'na gitti. Ziyaretin ardından metin kamuoyuna duyuruldu ve aracın iade edildiği belirtildi.
İADE AÇIKLAMASININ ARDINDAN 150 METRE İLERİYE ÇEKİLD,
Erbaş’ın kullandığı süre boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı binasının altındaki kapalı otoparkta bulunan araç, iade açıklamasının ardından, başkanlığın 150 metre ilerisinde bulunan Ahmet Hamdi Akseki Camii’nin altındaki üç katlı otoparkın özel bir bölümüne çekildi.
Diyanet yetkilileri, aracın Türkiye Diyanet Vakfı iştiraki TEYAŞ’a ait olduğu için herhangi bir iadenin söz konusu olmadığını, aracın bir depoda tutulduğunu belirtti. Aracın satılması halinde zarar edileceği düşüncesiyle, “Gizli şekilde bekletilmesinde” karar kılındığı iddia edildi.
Başkanlık kaynakları, Audi A8 aracı garajda gördüklerini belirterek, “Aracın gerçekten iade edildiğinin, belgeleriyle açıklanması gerekiyor. Sustukça skandalın boyutu daha da derinleşiyor. Milletin emanetleri ile kurulan vakıf ve şirketler birilerinin lüks sevdasına kurban ediliyor. Bunun izahı yok” ifadelerini kullandı.