Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

İşte Keskin Kalem'in o yazısı:
 
Bir ‘parantez’ CNN Türk’ü nasıl korkuttu?
Olağanüstü ‘Keskin Kalem’ toplantısına kim katıldı?
Kim patronlarının yanına ajan yerleştirdi?
Yapım şirketiyle soygun mu?

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

Orhan Veli

Yoldaşlarım, bugün sizi çok sevdiğim bir şiirle selamlıyorum.
Fark ettiğiniz üzere teması korku.
Diyeceksiniz bre deli Keskin, ne oldu yine?
Kimi korkuttun, yoksa sen mi korktun?

Tabii ki ilki sırdaşlar…
Ben artık gelmişim ömrümün son demlerine, kimseden korkacağım yok.
Fakat belli ki birilerini çok fena korkutmuşum.

Geçen hafta bir yazı yazdım.
O yazıda kullandığım bir ifade nedeniyle, koca Demirören Medya bir yöneticisini korumak için göğsünü siper etti.

Geçen hafta ne demiştim?
Bir hatırlayalım:
İktidarın bir süredir bazı medya gruplarını yeniden düzenlemek istediği biliniyor. Bunların başında Demirören Medya geliyor.
Bir sır değil: Demirören Ziraat Bankası'na olan borçlarını ödeyemiyor.Üstelik medya sürekli zararda.Büyük bir yönetim krizi olduğu iddiaları da kulislerde dolaşıyor.Özellikle televizyonların başında olan Murat Yancı’nın adının bazı skandallara karıştığı, yanlış yönetim tarzıyla medya grubunu içten içe kaynattığı gerekçesiyle, seçimden sonra görevden alınacağı da iddialar arasında.
Burada Murat Yancı ve hakkındaki bilgiler ayrı bir parantezi hak ediyor ama o parantezi sonra açmak üzere şimdilik kapatıyorum. Zira bu yazının konusu çok başka...

Bu yazı yayımlanır yayımlanmaz, Demirören medyadan zehir zemberek bir açıklama geldi.
Murat Yancı fotoğrafı eşliğinde…
Vay efendim iftiraymış, vay efendim yasal yollara başvurulmuş.

Bu yazıda ne var peki?
Hakaret mi?
İftira mı?
BİR PARANTEZ demişiz o kadar.
NE PARANTEZMİŞ AMA…
Birilerini baya korkutmuş ki, o parantez açılmasın diye önleyici saldırı düzenlemeye karar vermişler.

Yazının yayımlandığı gün üst düzey yöneticiler toplanmış, ve bir garip Keskin Kalem’e karşı nasıl adım atacaklarına karar vermek istemişler…
Toplantıda Yancı baya ikna edici konuşmuş olmalı ki, koca medya grubu bedenini ortaya koymuş.
Demirören üst yönetiminin, bir yöneticisinin arkasında durması aslında takdir edilesi…
Ancak hiç acaba düşünen oldu mu?
Ya bu iddialar doğruysa.
Ve dahası bu iddialar nedeniyle CNN Türk binası aslında aylardır çalkalanıyor.
Keskin, zurnanın zırt dediği yerde hafifçe bir değinmiş geçmiş…
Oysa belli ki iddialar o kadar ciddi ki, bu kadar orantısız bir açıklama yapılmış.

Mesela o parantezin içine sığan iddialardan biri şuydu, iki CNN Türk yöneticisi, patronları Meltem Demirören’in yakın koruma ekibi bulma talebiyle ilgilenmiş.
Ve birkaç eski polisi Meltem Hanım’ın yanına yerleştirmiş.
Amma iddia o ki, bu şahıslara, işe alınmadan önce iki şart koşmuş bu yönetici,
o da şu:
Meltem Hanım’ın attığı her adımdan haberimiz olacak.
Veeeeee bu ikili patronlarına dair büyük bir bilgi havuzu sahibi olmuş.
Artık o bilgilerle ne yapacakları muamma.

Peki parantez bu kadar mı?
Tabii ki hayır.
Tüm bu olan bitenler nedeniyle, bana da bir süre önce iletilen ama alttan alta araştırdığım bir mesajı yayımlamak düşer.
Mesajı siz sırdaşlarımın dikkatine sunuyorum.
Ve her zamanki gibi altını çiziyorum:
Burada ifade edilenler İDDİADIR ve araştırmak Demirören yönetimine düşer.

İşte o mesaj:

Sevgili Keskin Kalem,

Bir gazeteci olarak, bir haberimi sana emanet etmek istiyorum. Uzun araştırmalarımın sonucu olan bu haber, belgeli, kayıtlıdır. Yani boşa yazılmamıştır. Umarım layığıyla, okurlarına ulaştırırsın.

İLK BİLEN SİZ OLUN!

Yasak aşk dedikodularıyla çalkalanan CNN Türk şimdi de yolsuzluk iddialarıyla gündemde. Kanalın üst düzey iki ismi, kurduğu paravan şirket aracılığıyla, CNN Türk’ü resmen dolandırıyor.

CNN Türk gündemden düşmüyor. Bir süre önce yasak aşk dedikoduları ayyuka çıkmıştı. Geçtiğimiz günlerde, kanalın üst düzey ismi, yasak aşk yaşadığı spikerle tartıştığı için, haber müdürünün işine son vermişti. Türkiye’nin en önemli haber kanallarından olan CNN Türk şimdi de yolsuzluk iddialarının odağında.

CNN Türk’ün üst düzey iki ismi, dış yapımlar için paravan bir şirket kurdu. Şirket, Kaktüs Prodüksiyon ve Yapım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi adıyla, 12 Ağustos 2020 tarihinde İstanbul Ticaret Odası’na kayıt edildi. 50.000 TL sermaye ile kurulan şirket, Bilgi, İletişim ve Medya meslek grubuna kayıt edildi.

İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre, şirketin adresi, Dikilitaş Mahallesi Emirhan Caddesi Taşkıran Apartmanı No: 5/3 Beşiktaş-İstanbul. Kaktüs Prodüksiyon ve Yapım şirketinin sahibi ise, Serra Taşkıran.

Bu isme dikkat. Çünkü, bu kişi aynı zamanda CNN Türk sunucusu. “Çalışan Türkiye”, “Özel Sektör” ve “Tercih Zamanı” gibi dış yapım olan programların ekran yüzü. Bu programlar, televizyon dünyasında “paralı” olarak tanımlanan yapımlar. Yani, programlara katılan konuklar para ödeyerek ekrana çıkıyor. Haber kanalların, gelir yaratmak için bu tür programları yayınladığı biliniyor.

CNN Türk de reklam dışında gelir etmek için bu tür programları yayınladı. Ancak bu kez, “paralı program” üzerinden kanal dolandırıldı. Çünkü, İstanbul Ticaret Odası’na Kaktüs Prodüksiyon ve Yapım şirketi, paravan. Resmi kayıtlarda sahibi, CNN Türk sunucusu görünse de aslında Kaktüs Prodüksiyon’un sahipleri farklı. Prodüksiyon şirketinin arkasında, CNN Türk’ün üst düzey iki ismi var.

Demirören Yayın Grubu ile CNN Türk televizyonun üst düzey ismi ile, yine kanalın üst düzey ismi, genellikle belediyeler ve orta ölçekli şirketlerden yayın karşılığında para alıyor. Ancak Kaktüs Prodüksiyon şirketi, aldığı yayın parasını CNN Türk’e daha düşük gösteriyor. Bir örnek vermek gerekirse; Kaktüs Prodüksiyon, X belediyesi ya da şirketinden mesela 100 lira aldıysa, CNN Türk’e 10-15 lira almış gibi gösteriyor. Aradaki fark da Kaktüs Prodüksiyon şirketinin kasasına gidiyor. Yani, CNN Türk’ün üst düzey iki isminin cebine giriyor.  


Kayıtlara göre, Kaktüs Prodüksiyon şirketi kurulduktan bir ay sonra, gelir beyan ederek, vergi ödemeye başladı. Bu durum, yaklaşık 5 ay sürdü. Kaktüs Prodüksiyon, 5 aylık süre boyunca yaklaşık 500 bin TL vergi ödedi.

CNN Türk’ün eski arkadaş da olan iki üst düzey yöneticisi, paravan şirket yalanının, duyulma olasılığı üzerine Kaktüs Prodüksiyon için tasfiye başvurusu yaptı. Resmi olarak CNN Türk sunucusunun sahibi olduğu Kaktüs Prodüksiyon, kayıtlara, “tasfiye halinde” olarak geçti.


Yaklaşık 3 yıldır gelirleri ve malvarlıkları artan, bazı taşınmazları yakınları üzerine yapan CNN Türk’ün üst düzey iki ismi, Kaktüs Prodüksiyon’u tasfiye ettikten sonra, “paravan şirket” kurma huyundan vazgeçmedi. Yeni bir şirket kuruldu. Bu kez paravan şirketin sahibi, CNN Türk’ün üst düzey iki isminin ortak arkadaşı. Taktik yine aynı. Yüksek faturalı işleri, CNN Türk’e düşük rakamlara fatura etmek. Böylece aradaki hatıra sayılır parayı cebe indirmek.

Peki “paravan şirket” oyununun ortaya çıkması mümkün değil mi? Demirören Yayın Grubunda bu durumu fark edilmesi olanaksız. Çünkü, paralı yayına katılan belediye ya da şirket, Kaktüs ile muhatap. CNN Türk’e yüklü miktarda bir ödeme yaptığını sanıyor. Oysa ki, Kaktüs Prodüksiyon, aldığı paranın neredeyse cüzi miktarını CNN Türk’e ödüyor. Bu saadet zinciri de CNN Türk’ün iki üst düzey yöneticisi tarafından kontrol ediliyor. Dolayısıyla, “al gülüm-ver gülüm” sisteminin takip edilmesi ve ortaya çıkarılması kolay değil.


Kısacası, koskoca CNN Türk’ün düştüğü hal böyle. Kanalda istediği gibi at koşturan, kanalı keyfi uygulamalarla yöneten, üst düzey isimler, işlerini saman altından yürütmeye devam ediyor. Hem kendini “patron” sanan patron olan bitenden haberdar hem de Amerikalı ortak. CNN Türk, iki üst düzey yöneticisi tarafından, paravan şirket üzerinden ciddi ciddi soyuluyor. Kimsecikler bilmiyor. İLK BİLEN SİZ OLUN!