Deli Deli Olma

Abone Ol

Deli Deli Olma; yani bölgede bilinen anlamı ile ''aklını başına al!''

Tarık Akan’nın oynadığı son filmidir. 

2009 yılında Tarık Akan ile Şerif Sezer'in baş rolünü üstlendiği  bu film Kars’ın Eşmeyazı Köyü’nde ve Kars Kalesi etraflarında  bir çok yöre halkının ve çocuklarının da rol alarak çekimleri yapılan bir film olmuştur. 

Konu genel olarak 93 Harbi sonrasında Rus Çar'ının Rusya'da yaşamasını istemediği Malakan kavminin bir kısmını Kars'a göçe zorlaması ile başlar. 
Rusça'da 'Moloko' süt olarak biliniyor. Molokan ya da Kars halkı tarafından söylenen adıyla Malakan süt içenler, süt kokan insanlar anlamına geliyor.

Göç edenler arasında Tarık Akan’nın oynadığı karakter Mişka'nın ailesi de vardır. Bir zamanlar köyün değirmenini işleten ve bu değirmende ağarttığı uzamış beyaz saç ve sakalı ile 70 yaşını geride bırakmış Mişka, modern makineler çıktıktan sonra, işini yapamaz hale gelmiş ve maddi sıkıntıya düşmüştür. 

Diğer tarafta Köyün huysuz ihtiyar kadını herkesin çekindiği ve Şerif Sezer’in oynadığı Popuç  vardır.
Popuç Mişka'dan nefret eder ve köyde yaşamasını asla istemez. 

Nedeni ikisinin arasında geçmişe dayanan farklı yaşanmışlıklar, hisler ve duyguların oluşudur.  

Mişka, ailesinden kalan piyano borcu yüzünden köy içinde zor durumda ve ahırdan eve dönüşmüş bir göz odada hasta olarak yaşamaktadır.
Küçük köylü kızı Alma ise müzik üzerine hayalleri vardır. Ve bu piyanonun tuşlarına dokunmayı, çalmayı çok istemektedir.

Mişka ve Alma arasında piyano etrafında oluşan sıcak bir dostluk üzerinden bölgenin kendine has diyalogları gelişir. 

Yeke kişi, seni özümden çok sevirim gibi yöre şivesi ve köy imamı,
Beethoven değinmeleri ile yine bölgenin aşıklık geleneğini, kaz etinin ne kadar değerli olduğunu anlatan inanılmaz güzel mesajlar ile anlatılmıştır. 

Mişka’nın hep düşünerek ve haber bekleyerek hiç kavuşamadığı ailesine ve köydeki Malakanların sonuncusu olarak hüzünlü ölümü ile son bulan ve düşündüren bu müthiş film vizyona girdiği dönem çok fazla izlenmemiş ve ilgi görmemiştir. 

Fakat sonradan içeriği ve gerçek bir hikayeden esinlenerek anlatıldığı anlaşılınca çok beğenilmiştir. 

Hepimizin bugünlerde fazlaca evimizde kaldığımız bir dönemde mutlaka izleyin diyebileceğim bir film.

Bu soğuk kış günlerinde içinizi Mişka, Popuç ve Alma ısıtacaktır.