Turizmin kültürden geçtiğini düşündüğümüzde; ülkemize gelen konukların, turistlerin, kongre yapmak isteyenlerin tarihi ve coğrafik değerleri görmek istemeleri, olmazsa olmazları arasındadır. Bununla birlikte tarihi simgeleri görmenin yanı sıra yörenin yerel müziklerini, danslarını da mutlaka izlemek isterler. Özellikle cruise gemileri, gündüz yolcularını geziye çıkarttıkları için akşamları mutlaka konuklarına yerinde bir yerel performans izletmek isterler.
“BİR ARZ-TALEP MESELESİDİR”
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz turizm sektörünün duayenlerinden Göksenin İleri; “Türkiye’de 40 yıldır uygulanan bir programdır ve bir arz-talep meselesidir. Her gemi, buradaki kendi acentesinden böyle bir hizmeti ister. Buradaki Türk acenteler ise çalıştıkları, tanıdıkları, bildikleri toplulukları bu gösterilere çıkartırlar. Bu gemilerin bazıları, yolcuları için dışarıda da yerel gösteriler isterler. Herhangi bir turistik yerde ya da bir restoranda ya da bir otelde gece şovlarında özellikle yöresel Anadolu halk oyunları, müzik ve renklerinden hatta geleneksel Türk mutfağından örnekler alırlar. Böylece ülkemiz hakkında daha olumlu düşüncelerle bakış oluşur” dedi.
“HER LİMANDAN YEREL GÖSTERİ GEMİLERE GİRER”
Gemi içerisinde yapılan gösterilerin 45 dakika ile 1 saat arasında uygulandığına dikkat çeken İleri; “Bazen yaşlılara ve özel durumları nedeniyle şehir turuna gidemeyen yolculara gemide program düzenlenmektedir. Genellikle halk oyunları performansı, sema gösterileri sunmaktadırlar. Semazenleri ve enstrümanları davet ederek, bu tip gösterileri de bir felsefe olarak yolcularına sunarlar. Dünyadaki her limandan yerel gösteri gemilere girer” diye konuştu.
“MUTFAĞIMIZ, DANSLARIMIZ, HALK OYUNLARIMIZ”
Cruise içinde animasyon gruplarının tüm uluslararası müzik yanında bulundukları ülkelere ait müzik ve gösteri performansı sundukları bilgisini de paylaşan Göksenin İleri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Profesyonel dansçılar, gezi boyunca bizim bu gösterilerimizi yapabilirler, halk oyunlarımızı da oynayabilirler. Fakat bulundukları ülkenin kendi karakterini kültürel olarak yansıtabilmek için yerel hizmet almak durumundalar. 40 yılı aşkın bir süredir de bu programlar cruise gemilerinde uygulanmaktadır. Gemi yönetimi ve acenteler, bu programın kendi sorumluluklarını alırlar. Bu zamana kadar en ufak bir şikayet, en ufak bir yanlışlık ya da cruise içerisinde oluşan bir anlaşmazlık söz konusu olmamıştır. Burada önemli olan gezi, gösteri, transfer, yemek, tur planı ve sorumluluklarını alan seyahat acentelerinin her birinin gemiye verdikleri hizmetleridir. Bazı acenteler, bu gösterileri kendi finansmanlarıyla karşılarlar. Bazen gelen yolculara folklor kıyafetli bir kız, bazen bir yeniçeri, bazen bir simitçi, bazen lokum tutarak yerel ikramlar yapan, akide şekeri ikram eden kişileri gemiye ve liman çıkışına koyarak onları mutlu etmek isterler. Nazar boncuğu dağıtılır; yine kızlarımız, erkeklerimiz, halk oyunları grubumuz, bazen gemiden inenlere mehter takımı ile karşılama yapar. Tabi bunlar sadece cruise yolcularına olmaz. Havaalanı, tren garından ülkeye gelen misafirlere kültürel, sanatsal gösteriler sunarlar. Bütün bunlar, yıllardır buraya gidip gelen dış acentelerinin çok iyi bildikleri ve istedikleri hizmetlerdir. Bunu veremediğimiz takdirde acente de zor durumda kalmaktadır. Kaldı ki kültür ürünleri, bizim en önemli ihracatımızdır. El sanatlarımız, boncuk ve cam hediyelik eşya, mutfağımız, danslarımız, halk oyunlarımız, hem önemli kültür ihracatımız hem de tanıtımımızdır. Neticede, bunun vasıtasıyla az ya da çok Türkiye’ye bir giriş yapılmaktadır. Bu hizmeti yapan gençler, müzisyenler, kostümcüler, üniversite öğrencileri, halk oyunlarına gönül vermiş dansçılar, bundan cüzi de olsa bir kazanç sağlamaktadırlar. Fakat zaman zaman ya gümrük müdürü ya emniyet amiri, bu gösterilere başka gözle bakıp, bunlar para kazanıyorlar diyerek karşı durmuşlar, yasak getirmişler ve izin vermemişlerdir. Oysa kültür ve onun ürünü olan sanat, emek ve değerdir.”
“KÜLTÜR TANITIMDIR, TANITIM TURİZMDİR”
Ülkemize gelen turistin herhangi bir tarihi esere, bir Roma eserine, Ayasofya’ya gittiği zaman ücret ödemekte olduğuna da vurgu yapan İleri; “Kültürün mutlaka bir getirisi vardır. Kültür tanıtımdır, tanıtım turizmdir. Gemilerde yapılan gösterilerden çekilecek fotoğraflar, buraya gelen insanlara yıllar yılı Türkiye’nin tanıtımı ve anılması için bir sebeptir. Aslında bu uygulama İzmir’de, Kuşadası’nda, Bodrum’da, Antalya’da hizmet olarak alınmaktadır. Yasaklama kesinlikle yanlış bir karardır. Bizi küçük düşürmektedir. Bu ülkeye 50 yıl hizmet vermiş acenteler, gemiye biz bu hizmeti veremiyoruz demektedirler. Mehter olsun, halk oyunları olsun, sema gösterileri olsun, bunlar Türk kültürünün sanatının birer sunumudur. Bu ülkeye gelen insanlar Sultanahmet Meydanı’nı, Ayasofya’yı, tarihi yerlerimizi, Haliç’i gezmekten ziyade bu gösterileri de izleyerek tarihi ve kültürel yapımızı pekiştirmekte ve mutlu olarak ülkelerine dönmektedirler. Ama acentemiz diyor ki kusura bakmayın, yerel yönetim izin vermiyorlar. Gemi talep ediyor, ben istiyorum diyor ama maalesef gümrük diyor ki ben izin vermem” ifadelerini kullandı.
“BODRUM, KUŞADASI, İZMİR, ANTALYA’DA YASAK DEĞİL”
Bu tür hizmetlerin Bodrum’da, Kuşadası’nda, İzmir’de, Antalya’da verildiğine ve büyük ilgi gördüğüne dikkat çeken Göksenin İleri, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu durumun İstanbul’da yasak olması inanılır gibi değil. Özellikle cruise uğradığı tüm limanlarda yolcularına yerel gösteriler sunarken, İstanbul’da yasak nedeniyle hizmet veremiyoruz demelerinin olumsuz etkilerini de düşünmek gerekir. 40 yılı aşkın bir süredir hizmet veren bir entertainment yöneticisi, turizm ve tanıtım emekçisi olarak düzeltilmesini ve yasağın kaldırılmasını diliyorum.”