CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, hukuk mesleğine giriş sınavı sonuçlarını değerlendirdi. Özer’in yazılı açıklaması şöyle:

“İdari yargıda eleme oranı yüzde 98” 

“Hukuk fakültelerinden mezun olan ve dört yıllık eğitimlerinin ardından avukatlık stajı yapabilmeye hak kazanmak için yapılan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı sonuçları hukuk fakültelerinin geldiği durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Sınava 9 bin 142 aday katıldı, adaylardan yüzde 42,67'si başarı sağlayarak yüzde 70 puanını geçebildi. İdari Yargı Ön Sınavı sonuçları ise daha kötü, 1228 adayın sadece 1,2'si başarı sağlayabildi. Hukuk mesleğine girişte elenenlerin oranı yüzde 57, idari yargıda ise yüzde 98'den daha fazla.

“Dekanlar hukukçu değil”

Yankı Bağcıoğlu: Savunma sanayi gelişmiş ülkelerde sistemler açıkça ifşa edilerek geliştirilmez Yankı Bağcıoğlu: Savunma sanayi gelişmiş ülkelerde sistemler açıkça ifşa edilerek geliştirilmez

Sonuçlar, hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesini bir kez daha gözler önüne serdi. Fakültelerde, akademik kriterler açısından ciddi sorunlar var. Bir kere en başında hukuk programı bulunan 44 devlet üniversitesinin yaklaşık yarısının dekanı, hukuk eğitiminden bihaber kişiler. Aralarında ilahiyat, tarım ekonomisi, edebiyat mezunları var. Yani hukuk fakültelerini hukuk eğitimi almamış dekanlar yönetmekte. Bununla birlikte ciddi bir akademisyen eksikliği var. Hukuk formasyonu adına verilen eğitimin kalitesi de bu nedenle her yıl biraz daha düşmekte. Yani sistem, daha en başından, ülkeyi hukuk yönünden tüketen bir hâl almış durumda. Dolayısıyla bu sistem hukuk fakültelerinden mezun olan kişilerin bir elemeye tabi tutulmasını dayattı. Geldiğimiz noktada yapılan sınavın nedeni bu. Aslında bu sınav diğer yönüyle de sistemin tıkandığının, eğitim politikasında hatalar yaptığının itirafıdır.

“Hukuk fakültelerinde kontenjan düşürülmeli”

Sorulara bakıldığında ise hukuk mezunu gençlerin bilgisi, sadece ezbere dayalı ölçülmüştür. Temel, sağlam, objektif, derinliği olan, muhakeme temelli, her hukukçunun bilmesi zorunlu olan temel bilgi standartlarını sağlayan bir sınav ne yazık ki değildir. Hukuk eğitiminde ilk cümle ‘kanunu ezberlemeyin, anlamaya çalışın’dır. Bu cümle öğrenciyi hukukun özünü, sistematiğini anlamaya yönlendirir. Oysa sınav sorularının hukuk eğitimini test tekniğine ve ezberciliğe dönüştürme riski vardır. Bu yaklaşım, daha fazla öğrencisine sınav kazandırma rekabetine yol açar, hukuk fakültelerini test tekniğine hazırlık yaptıran dersanelere dönüştürür. Oysa ki hukukun tekniğini anlamaları sağlanmalıdır. Öncelikle hukuk fakültelerinde kontenjanın düşürülmesi hatta fakültelerin sayısının azaltılması gibi bir önlemle başlanılabilir. Bu eğitimin standartlaşması ve kalitesinin arttırılması adına atılacak ilk adım olabilir. Mesele nicelik değil niteliktir.”