CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş ile  Özgür Yıldızlı, Nermin Yıldırım Kara, Hikmet Yalım Halıcı ve Ömer Fethi Gürer'in imzasıyla TBMM'ye kanun teklifi verildi. 

Özçağdaş, kanun teklifine ilişkin bilgi vermek amacıyla TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi:

"Çocuklarımızın okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz suya olan ihtiyacı her geçen gün daha artıyor. Çocuklarımız okullara aç gidiyor, bir gün içinde içmeleri gereken su miktarını içemiyorlar ya da çok pis okul tuvaletlerinden içmek zorunda kalıyorlar. 2 Eylül'de açılan okullar, Sayın Bakan'ın ifadesiyle 19 Eylül itibarıyla yeterince temizlik görevlisi bile yoktu. Tamamen paketlenmiş ve sağlıksız gıdalarla öğünleri geçirmeye çalışıyorlar.

'ŞARTLI EĞİTİM YARDIMIYLA ÇOCUKLAR AYDA İKİ TOST YİYEBİLİYOR'

Kantinlerde sağlıklı yiyecekler olmaması bir yana; simit, açma ve poğaça 20 lira. Su 10 lira, bir çay 20 lira, kaşarlı tost ise 50 lira. Buna göre bir çocuk günde 1 kaşarlı tost, 2 de su içse ayda 1400 lira para ödemek zorunda. Asgari ücret alan bir ailenin iki çocuğu varsa ayda 2 bin 800 bira sadece bir kaşarlı tost ve 2 suya para harcaması gerekiyor ve bu da doğal olarak mümkün değil. Bunların yanında yoksul ailelere yönelik yapılan bir şartlı eğitim yardımı var. Hükümet bu şartlı eğitim yardımını kız çocukları için 100, erkek çocukları için 90 lira olarak belirlemiş. Yani çocuklar eğer bir ay boyunca sabrederlerse yaklaşık iki tost yiyebilirler.

Kılıçdaroğlu'ndan Bakan Tunç'a: Yüreğin yetiyorsa mahkemeye gel Kılıçdaroğlu'ndan Bakan Tunç'a: Yüreğin yetiyorsa mahkemeye gel

Çocuklarımız yoksullukla mücadele ederken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, kendinden önceki bakanın okul öncesinde başlatmış olduğu, hepimizin çok memnun olduğu okul öncesi yemekleri gelir gelmez kaldırmayı bir icraat olarak belirlemiştir. 'Okul öncesinde verdiğimiz yemekleri öğle yemeğini devlet okullarında yaygınlaştıracağız' dedikleri ücretsiz yemek uygulamasını kaldırmıştır. Çocuklarımıza bir öğün yemek ve temiz su sağlamayan Bakan, 19 Eylül'de 'Bütün öğrencilerimize yemek vereceğimizi varsayalım, çocukların yemeklerini verecek personelimiz var mı? Hepsini geçtik, okullarda yemek yiyebilecekleri bir alan var mı? Çocuklar bizim dağıttığımız yemekleri yiyorlar mı? Çocuklarımızın yemek alışkanlıkları buna uygun değil' demiştir. Bir ülkenin Milli Eğitim Bakanı; çocukların aç olmasını dert etmiyor, bulması gereken personelin olmamasını, yemeklerin yapılacağı alanların tanımlanmamış olmasını gerekçe gösteriyor, 'Bunları bulsan bile çocuklar yemez' diyerek çocukları suçluyor.

'MİLLETİN KAYNAĞI MİLLETE YANİ ÇOCUKLARA AKTARILMALI'

Beslenme, sağlık ve eğitim hakkı, çocukların temel haklarındandır. Devlet, temel haklarına ulaşmada zorluk yaşayan çocukların ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Eğitim maliyetleri bir önceki yıla göre yüzde 88 arttı ama asgari ücrete hiç zam yapılmamıştır. Okul zili çocukların midesinde çalmaktadır. Çocuklara bir öğün yemeğe çok görenler deprem bölgesinde özel okullara öğrenci başına 24 bin 600 lira ile 28 bin 800 lira arasında destek vermektedir. Sermaye için kaynak bulunmaktadır. 2024 bütçesinde yatılı ve pansiyonlu okulların bir öğün yemek için ayrılan bütçe 52 liraydı. Bu yıl bütçede 72,68 lira olacağı öngörülmekte. Kanun teklifimiz kabul edilirse yemek hizmetin faydalanamayan, okullara aç giden, derslerini dinlemekte zorlanan öğrencilerin ek yıllık yemek gideri 190 milyar 669 milyon 713 bin 530 lira olacaktır. Çocuklarımıza öğle yemeği için kaynak bulamayan hükümet; kendi yandaşlarını, rantiyelerini belirlemek için para bulmaktadır. Örneğin beşli çeteye 418 milyar dolar bulmaktadır. Yandaş müteahhitlere 660 milyar lira vergi indirimi sağlayacak kaynak bulmaktadır. Milletin kaynağı millete yani çocuklarımıza aktarılmalıdır."