İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, Halk TV ekranlarında yayınlanan Naz Özdeğirmenci'nin sunduğu 'Neden Acaba' programına konuk oldu. Özlale Türkiye ekonomisinin geldiği son noktayla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

Ümit Özlale, Türkiye ekonomisini ve ekonomi politikalarını değerlendirirken şu ifadeleri kullandı;

"ÜLKEDE BİRİNİN YARATTIĞI EKONOMİ ENKAZI VAR"

"Bizim karşımızda kapsamlı bir ekonomi planı yok, düşünebiliyor musunuz siz ekonomiden anlamayan birini faiz politikasıyla ilgili ikna etmeye çalışıyorsunuz? Dolayısıyla önümüzde akıl ve bilim dışı bir politikayla ilerleyen birinin yarattığı bir ekonomi enkazı var. Şimşek ve Erkan enkazdan ne kurtaracaklarına bakıyorlar... Başta ekonomiyi kendi bildiğini iddia eden biri olduğu sürece başarılı bürokratların ilerleyebilmesi zor.

"VATANDAŞI YOKSULLUKTA VE VASATLIKTA EŞİTLİYOR"

Erdoğan'nın bu ülkeyi getirdiği dengede insanlar birbirleriyle oturup siyaset bile konuşamaz halde, Erdoğan vatandaşı yoksullukta ve vasatlıkta eşitliyor. İzmir'in arka sokaklarında fakirlik kol geziyor, bu hafta gezdiğim üç ilçede hala okul problemi var. 52 binlik iki mahallede hala ilkokul ve ortaokul yok. İzmir'in orta yerinden bahsediyorum."

"HER 4 ÇOCUKTAN BİRİ, HEM OKUYOR HEM ÇALIŞIYOR"

Açıklamalarında çocuk yoksulluğuna değinen Özlale "Türkiyedeki yoksulluğun geldiği noktada iki yere dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi çocuk yoksulluğu..." diyerek sözlerine şöyle devam etti;

"Çocuk yoksulluğunun getirdiği öğrenme yoksulluğundan bahsetmek istiyorum. 12 yaşında okudukları basit bir metni anlayamayan çocuklarımızın sayısı yüzde 26'ya çıkmış. Her dört çocuktan bir tanesi okuduğu metni anlayamıyor. 8. sınıfa giden her 4 çocuktan biri hem okuyor hem de çalışıyor. Bizim yoksullukta geldiğimiz nokta bu. Türkiye'de 7 milyon yoksul çocuk var. Aileler giderek çocukların cebine daha az harçlık koyabiliyorlar. Şimdi bu yoksulluğun bir tarafı.

"ÜLKEYİ KALKINDIRABİLECEK İYİ İNSANLAR DA YOKSULLAŞTI"

Başka bir tarafı ise son 8-10 yıldır yaşadığımız bir olay ise; meslek sahibi olup iyi konumlarda olan insanlar da yoksullaşmaya başladı. Küçük burjuva dediğimiz medya çalışanları, akademisyenler avukatlar da artık yoksullaşmaya başladı. Bu ülkeyi kalkındırabilecek en iyi insanlar da yoksullaşmaya başladı. Lisedeki öğrenciler de artık bu mesleklerin durumuna bakıyor ve tercihlerini gelecek için buna göre tasarlıyorlar. Türkiye'de yoksulluğun geldiği noktada temel hak ve özgürlüklerin en şiddetli savunucuları olan kesim de yoksullaştı. Ben bunun da stratejik olduğunu düşünüyorum"