Finlandiya'da gerçekleştirilen yeni bir araştırma, belirli yiyeceklerin çocuklarda Tip 1 diyabet gelişme riskini artırabileceğini ortaya koydu. Yulaf, çavdar, muz gibi gıdaların Tip 1 diyabet riskini artırdığı görülürken, böğürtlen, çilek gibi meyveler riski azaltıyor. Araştırmacılar, bu gıdaların çocuklarda diyabet gelişimini nasıl etkilediğini ve diyetin hastalık üzerinde ne kadar büyük bir etkisi olabileceğini inceliyor.
TİP 1 DİYABET RİSKİNİ ARTIRAN GIDALAR
Finlandiya’da yapılan bir çalışmada, Tip 1 diyabete genetik yatkınlığı olan 5.600'den fazla çocuğun diyeti analiz edildi. Sonuçlara göre, yulaf, çavdar, muz gibi gıdaların tüketimi, bu çocuklarda Tip 1 diyabet geliştirme riskini artırıyor. Çocukların altı yaşına kadar izlenmesi sonucunda 94 çocuğun Tip 1 diyabet geliştirdiği ve 206 çocuğun ise insülin üreten hücrelere saldıran otoimmün süreçler yaşadığı belirlendi.
Araştırmanın ortak yazarı olan Profesör Suvi Virtanen, bu sonuçların dikkat çekici olduğunu belirterek, "Çocuğun diyetini bu şekilde geniş bir perspektifle ele alan ilk çalışma olduğunu düşünüyoruz. Diyet ile Tip 1 diyabet arasındaki bu ilişki, hastalığın önlenmesi için yeni stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir." dedi.
ÇİLEK VE BÖĞÜRTLEN TİP 1 DİYABET RİSKİNİ AZALTIYOR
Öte yandan araştırmada, böğürtlen, çilek, ahududu gibi meyvelerin tüketiminin Tip 1 diyabet riskini azalttığı gözlemlendi. Bu meyvelerin içerdiği polifenoller, vücutta iltihaplanmayı azaltarak Tip 1 diyabet gelişimini önleyebilir. Virtanen, bu durumu açıklarken, "Böğürtlenler, iltihaplanmayı hafifletebilen bitki bileşenleri açısından zengin. Bunun yanı sıra diğer meyvelerin aksine bu meyvelerde zararlı pestisitler bulunmuyor olabilir." dedi.
TİP 1 DİYABET HASTALIĞI NEDİR?
Tip 1 diyabet, vücudun bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üreten hücrelerine saldırması sonucu gelişen otoimmün bir hastalıktır. İnsülin eksikliği, kandaki şekerin hücrelere taşınmasını engeller ve bu da kan şekeri seviyelerinin hızla yükselmesine neden olur. Tip 1 diyabet genellikle çocuklarda ve genç yetişkinlerde başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
