AB Dış İlişkiler Şefi Josep Borrell, Başbakan Mustafa ile görüşmelerle ilgili Orta Doğu'da barışı sağlamak için güçlü bir Filistin Yönetimi'ne ihtiyaç olduğunu söyledi. Borrell, işleyen bir Filistin Yönetimi’nin İsrail'in de menfaatine olduğunu, barışı sağlamak için güçlü bir Filistin Yönetimi’ne ihtiyaç duyulduğunu’ söyledi. Gazze'de ateşkes ve rehine takası konularında anlaşma çabalarının sıkıştığı bir döneme denk gelen toplantıya, ülkesinin Oslo Anlaşmaları'nda Filistinliler ve İsrail arasındaki düzenlemelerde oynadığı uzlaştırıcı rolü nedeniyle Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide başkanlık etti. Toplantının Filistin Yönetimi’nin önceliklerini ve planlarını özetlemesi için çok önemli bir fırsat olarak nitelendiren Başbakan Mustafa uluslararası aktörlere, Filistin’e fon yardımlarını serbest bırakması için İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulundu. Mustafa, “Böylece kurumlarımızı reforme etmeye hazır olacağız’’ dedi. Görüşmelere AB, Norveç ve Filistin yönetiminin yanı sıra Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus, Avustralya, Britanya, Kanada, Japonya, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Birleşmiş Milletler de katıldı. 'ULUSLARARASI DESTEK ARTIYOR' Brüksel’de düzenlenen Filistin konulu görüşmelere katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan görüşmelerle ilgili değerlendirmesinde Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa’nın birinci toplantıda yaptığı sunumda, İsrail işgali nedeniyle sürekli yokluk ve zaruret içerisinde yaşayan Filistin Yönetimi’nin sıkıntılarını bir kez daha rakamlarla ortaya koyduğunu söyledi. Bakan Fidan “Uluslararası toplumun Filistin davasına olan sempatisi ve desteği giderek yükselmekte, bugün bu toplantılarda bunu gördük’’ dedi. Bu hafta Filistin ile ilgili görüşmelerin bir parçası olarak Filistin’i tanıma kararı alan İspanya’ya tebrik ziyaretinde bulunacağını söyleyen Bakan Fidan, “Önemli olan Filistin’e sadece destek değil, özgürlük ve egemenliği olan bir devlet de vermek’’ diye konuştu. Dışişleri Bakanı Fidan sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle son dört Avrupa ülkesinin Filistin’i devlet olarak tanıması, bu açıdan bizim için önemli bir merhale oldu. İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya’nın Filistin’i devlet olarak tanıması, böylece Filistin’i tanıyan devlet sayısının 150’ye çıkmış olması fevkalade önemli bir husus. Türkiye olarak bizim söylediğimiz şu: 150 ülkenin devlet olarak tanıdığı bir yapının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından behemehal tanınması fevkalade önemlidir. Bu, uluslararası hukukun gereğidir ve insanlık vicdanının gereğidir. Uluslararası sistem zaten büyük bir kriz içerisinde. 150 ülkenin tanıdığı bir devlet Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tek bir ülkenin oyuyla tekrar reddedilirse, bu krizin hepten derinleşmesini sağlayacak ve uluslararası sistemin toptan iflasına yol açacak bir gerçeklikle karşı karşıya kalırız. Bunun altına da çizdik.’’ RESMİ OLARAK TANINMADAN ÖNCE YAPILDI Toplantı İspanya, Norveç ve İrlanda’nın, Filistin devletini salı gününden itibaren BMGK kararlarına uygun bir şekilde resmen tanıma hamlesinden önce yapıldı. Filistin Başbakanının bugün de Brüksel’de bu üç ülkenin temsilcileriyle görüşmesi bekleniyor. İsrail, Filistin devletini tanıyan üç ülkeyi, bu kararlarının ciddi sonuçlar doğuracağını söyleyerek eleştirmişti. BM üye ülkelerinin çoğunluğu Filistin devletini tanırken, Avrupa ülkelerinin bir kısmı Filistin’i tanıyor. Bulgaristan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Romanya ve İsveç Filistin devletini tanıyan AB ülkeleri arasında.