Gerçekten şaka mı yapıyorsunuz? Borsa uçmuş, hisseler tavan yapmış... Televizyonda, gazetede, internette manşet manşet haberler…
Medya sanırım bize şaka yapıyor. Sanırım siz bizleri anlamadınız. Borsada hissemiz yok, sabit kurda dolarlarımız yok, her geçen gün üzerine para koyan dairelerimiz yok. Kiralık evimiz var, manavımız var, marketimiz var.
Otobüse bineriz, pazara gideriz. Biz buyuz. İnanın ki borsa bizi ilgilendirmiyor. O kesimin de derdi yok zaten. Bizi ilgilendiren kesim geçim sıkıntısı, yeni adıyla 'geçim harbi'.
Gerçi bir röportaj dinledim. Halka mikrofon uzatılmış, bir amca dertleniyor. Yandan başka birisi müdahil oluyor röportaja. Olay bir anda ikisi arasındaki soru-cevaba dönüyor. Röportajdaki son konu memleketinize gidiyor musunuz? Hadi başlıyoruz.
“Uçak çok pahalı, gidemiyoruz”
“E binme uçağa”
“Arabada çok pahalı, benzinle gidemiyoruz”
“E binme arabaya”
“Otobüslerde çok oldu”
“Binme otobüse”
“Memlekete gideceğim ya adam”
“Gitme memlekete”
“Ancak arıyoruz, işte o da bu bozuk telefonla”
“Alma yeni telefon, konuşma”
“Orada karnımızı etkiliyor, burada alamıyoruz”
“E yeme et”
“Böyle gidiyor”
Çözüm yoksunluktan bulunmuş:
“Sebze yeme”
“Dışarı çıkma”
“Yeni kıyafet giyme”
“İlaç çok pahalı”
“Hasta olma”
“Ev kiraları uçmuş”
“Çadırda yat yat”
Gerçi onu da kurumlar parayla satıyor.
“Şöyle iki dondurma alıp parkta oturamıyoruz.”
“Oturma parkta”
Alla Alla...
Eksile eksile,
buhar olduk.
Pufffff...
Yaşayamıyoruz böyle,
"E yaşama!"