Beşiktaş'ta başkan Hasan Arat'ın istifasıyla başlayan süreç devam ediyor. 

Beşiktaş'ta Futbol Koordinatörü Samet Aybaba, Yönetim Kurulu Danışmanı Brad Friedel ve Medya ve İletişim Koordinatörü Okay Karacan'la da yollar ayrılmıştı.

Başakşehir Heidenheim’i 3-1 mağlup etti Başakşehir Heidenheim’i 3-1 mağlup etti

"YAŞANANLARI İZLİYOR VE GERÇEKLERİ GÖRÜYORUZ"

Siyah beyazlılar Olağanüstü Genel Kurul için gün sayarken; 'Beşiktaşlı Akademisyenler' topluluğundan bir açıklama geldi.

 "Yaşananları izliyor ve gerçekleri görüyoruz" denilen açıklamada, Olağanüstü Genel Kurul öncesi beklentiler sıralandı ve yaşanan sürecin rahatsızlık verdiği ifade edildi.

'Beşiktaşlı Akademisyenler' tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

"Bizler Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne gönül vermiş akademisyenlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir grubuz. Amacımız Beşiktaş’ımızın tarihsel ve kolektif değerlerinin korunması ve bunların daha üst düzeylere çıkarılması konusunda üzerimize düşen çalışmaları yapmak ve düzeltilmesi gereken uygulamalara dikkat çekmektir.

Bu amaç doğrultusunda son yıllarda yaşanan olumsuzlukların aşılmasında güç birliğinden yanayız ve Olağanüstü Genel Kurul öncesi beklentilerimizi aşağıda dile getirmeyi görev olarak kabul ediyoruz. Beşiktaş’ımızın çeşitli yapısal sorunları bulunmaktadır. Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği’nin üye akademisyenleri olarak, içinde bulunulan bu olumsuz durumdan hem Beşiktaş’ımız hem de ülke sporu açısından oldukça rahatsız olduğumuzu ve endişe duyduğumuzu açık net olarak ifade etmeyi görev biliriz.

Beşiktaş ne şekilde olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hiçbir türden vesayet altında olmayı kabul edemez. “Beşiktaş, Beşiktaş’lılarındır” şiarı ile spor etiği/değerlerine sahip, ahlaklı, spor bilimi değerlerini önceleyen, sosyal-toplumsal ve kültürel farklılıkları gözeten, ilkesel hareket eden ve tüm bu yönleriyle diğerlerinden oldukça farklı bir kulüptür. Bu anlayış içinde önümüzdeki seçimli Olağanüstü Genel Kurula ilişkin görüşlerimiz aşağıdadır; Beşiktaş’ımızın yönetsel, mali ve sportif yönden -her Beşiktaşlının bildiği/gördüğü- çok büyük sorunları vardır. Beşiktaş’ın bu duruma gelmesinin sebebi Başkanlar, onların yandaşları ve başkanlık sistemine dayalı yönetim modelidir. Dernek (Kulüp) ile şirket (Beşiktaş A.Ş.) arasındaki amaç-hizmet ilişkisini terse çevirip adeta “atı arabanın arkasına bağlayıp “ “BJK’yi şirket gibi yöneteceğiz” diyenlerle başlayan bir erozyonun yarattığı büyük yıkıntıyla karşı karşıyayız.

80’lerde diğer büyük kulüplerin gittiği; şirketleşme, varlık satımı, yıldız oyuncuya dayalı başarı hevesleri maalesef 2000’li yıllarla birlikte kulübümüze de sirayet eden bir hastalık olmuştur. Bu süreçten itibaren hatalar, daha büyük hataları tetiklemiş, altyapı ve süreklilik yerine “dönemi kurtarma” ve kayırmacılık yönetim kurullarının oluşumunu belirlemiştir. Yaşananları izliyor ve gerçekleri görüyoruz ve Beşiktaşlı olmanın, değerlerimize sahip çıkmanın bilinci ile endişemizi dile getiriyoruz. Kulübün kendinde has değerlerinin tekrar hatırlanıp sahiplenilmesi için geniş tabanlı bir katılımın ve desteğinin sağlanması gerekmektedir. Bu katılımın ve desteğin sağlanmasının ilk koşulu, Beşiktaş’ı bu duruma getirenlerle hesaplaşma iradesini göstermektir.

Yönetimin meşruluğu ve dolayısıyla büyük çoğunluğun sağlayacağı desteğin temel koşulu da budur. Vicdanları rahatlatacak bu hareket, kulübe olan desteğin de artmasını sağlayacaktır. Kulübe zarar gelmesin düşüncesi ile takınılan edilgen tutum, kulübe sanılandan daha fazla zarar vermektedir. Ne yazık ki istifa eden son başkan da hesapsız kitapsız transferler yapmaya devam etmiş, kulübün borçlarını önemli düzeyde arttırmış ve alışageldiğimiz şekilde de “işler tıkanınca” istifa edip gitmiştir.

Bu son döneme ait çıkan dedikodular ise her Beşiktaşlıyı son derece üzmüş ve geleceğe olan ümitlerini azaltmıştır.

Böylesine endişe verici sorunların olduğu bir dönemde;

1- Divan Kurulu toplantısını yasal süresinde yapmamak ve ilan edildikten sonra iptal etmek, ertelemek büyük bir sorumsuzluktur. Bunu anlamak mümkün değildir. Divan Kurulu hiçbir baskı altında kalmadan tüm olumsuzlukların tartışılacağı; şeffaflık ve açıklık isteyen ciddi bir hesap sorma kuruludur. Divan Başkanı ve yönetimi taşın altına elini koymaktan imtina ederek, yaşanan kaosun üstünü örtme ve adeta günü kurtarma çabası içine girmiştir. Bu tavır tüm Beşiktaşlılar için düş kırıklığı yaratmıştır. Divan Başkanı ve yönetimini sorumluluk almaya davet ediyoruz. Divan Kurulu toplantısının bir an önce yapılmasını talep etmekteyiz.

2- Başkan Hasan Arat’ın istifası sonrası ortaya çıkan Olağanüstü Seçimli Genel Kurul öncesi yaşananların açık ve net olarak tartışılması, mali sportif ve yönetimsel hataların, her olumsuzluğun doğru bilgilendirilmeler ile -gerek yönetim ve gerekse denetim kurullarınca- açığa çıkarılması şarttır. Sorunların üstü örtülmemelidir. Beşiktaş Genel Kurul üyelerinin kafasında hiçbir soru işareti olmadan seçime beyaz bir sayfa ile katılabilmesi için Divan Kurulu toplantısının seçim öncesi yapılmasını önemsiyor ve talep ediyoruz.

3- Beşiktaşlı olmanın bilincinde olan “Beşiktaşlı Duruşunun” anlamını, bilincini, sosyal kültürel yapısını bilen, demokratik katılımcı şeffaf bir yönetim modeli oluşturabilecek, hesap verebilir ve gerekirse çekilmesini bilecek, yapıcı eleştirilere açık, sorunların üstesinden gelebilmek için her alanda genişletilmiş komisyonları ile çalışabilecek, alt yapıya, spor bilimine, sporcu sağlık ve eğitimine önem verebilecek, tüm Beşiktaşlılar ile bütünleşerek mali konuların üstesinden gelebilecek kısa ve uzun vadeli projeleri olan ve/veya olanlar ile iletişim kurabilecek, ben değil bizler diyebilen, hiçbir vesayet altında olmayı kabul etmeyecek (siyasal, parasal, kurumsal, dış ve iç sermayedar vb.), her türlü baskıyı birlikte aşabilme yüceliğini gösterebilecek ve en önemlisi geçmiş dönemler hakkında kulübü mali ve kurumsal yatırımlar açısından zarara sokmuş olan başkan ve yönetimlerinden hukuk içinde hesap sorabilecek, bağımsız denetim kurumlarının verdiği raporların (KPMG ve Ernst-Young raporları) işaret ettiği kusurlara ilişkin hukuksal süreci (ceza ve spor hukukunu iyi bilen nitelikli avukatlar ile) başlatabilecek ve ibra edilmeyen yönetimlere hukuk içinde hesap sorabilecek iradeyi gösterecek , hatta en son başkan Hasan Arat ve yönetim kurulunun icraatlarını bağımsız denetim kuruluna inceletip hesap sorabilecek bir başkan adayı ve yönetiminin yanında olacağımızı da önemle açıklıyoruz."

Saygılarımızla.

HER ŞEY BEŞİKTAŞ İÇİN!

BEŞİKTAŞLI AKADEMİSYENLER