Eyüp Sabri Tuncer'den AB'nin toplatma kararına yanıt: Sadece eski ürünler için geçerli Eyüp Sabri Tuncer'den AB'nin toplatma kararına yanıt: Sadece eski ürünler için geçerli

Tutuklu sanıklardan dönemin Organize Şube Komiserlerinden ve dosyanın sivil sanıklarıyla iş birliği yapıp Sertçelik’in kaçmasını sağlamakla suçlanan Metehan İlkyaz, “Talimatları şifaen ya da yazılı olarak alırız. Görev tanımım hep terörle ve örgütlerle mücadele oldu. Ben ilk dalga operasyonu bitince şubede başladım. İkinci dalga operasyonu devam ederken Serdar Sertçelik’in havalimanından alma talimatı aldım. Bunun dışında şahısla bir alakam bulunmamaktadır. Telefonumun incelenmesinde de bir sakınca görmedim. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum.” ifadelerine yer verdi. İlkyaz’ın avukatı Nuri Kılıç ise şunları söyledi:

'DOKTORUN İFADESİ DAHİ ALINMIYOR'

"Metehan’ın neden burada olduğunu kimse anlamadı. Metehan İlkyaz sadece şüpheliyi getirir, götürür. Organize Şube Müdürlüğü gizli işler yürütülürken iki müdür dahi bilgi alıp verme lüksüne sahip değiller. Müvekkilim bu soruşturmada varsa ekibi ya da müdürü neden yok. İlkyaz ile ilgili iddianamede tek bir suçlama yok. Ortada hiçbir somut veriye dayanmayan bir iddianame var. Tek somut suçlama bu dosyada doktor raporuyla ilgili. Ortada bir suç varsa buranın irdelenmesi lazım. Bu noktada da müvekkilimin hiçbir dahli yok. Savcının talimatı doğrultusunda ‘gözaltına uygun değildir’ ibaresinin eklendiği söyleniyor. Savcının ifadesi alınmış mı konuya dair? Yok. Doktor raporunu değiştiriyor, doktorla ilgili herhangi bir işlem yok. Doktor sahte evrak düzenlediğini kabul ediyor raporunu değiştirerek ama doktorun ifadesi dahi alınmıyor. İki yanlı bir soruşturma yürütülüyor. Denetimli serbestlik ve tanık koruma ile ilgili memurlar nerede? Suç tekse neden 3 ayrı soruşturma  var? Müvekkilim hakkındaki açılan davayı ve soruşturmayı kabul etmiyoruz. Kendisinin tahliye edilmesini mümkün olmadığı takdirde adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesini istiyorum."

'SOMUT DELİL BULUNMUYOR'

Tutuklu sanık Organize Şube komiserlerinden Gökhan Karaca, "Serdar Sertçelik ile bu zamana kadar herhangi bir irtibatım, görüşmem olmadı. Serdar Sertçelik’in ayağından vurulma olayının örgüt nedeniyle yapılıp yapılmadığının araştırılmasında görev aldım. Bu dosyanın sorumlu amiriyim. Ben ve bana bağlı olan 10 polis memuru var. Biz bu konuyu araştırırken Ayhan Bora Kaplan örgütünde olan pek çok olayın münferit gösterilmeye çalışıldığını tespit ettik.  Biz de tam tersi suç örgütü dahlinde yapıldığını ortaya çıkarmak için yoğun bir şekilde çalıştık.  Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum." beyanında bulundu. Ardından konuşan sanık Karaca’nın avukatı Fehmi Burak Doğan, “Biz bu iddianameyi kabul etmiyoruz. Ortada somut hiçbir delil bulunmamaktadır. İddianamede ciddi hatalar ve yanlış değerlendirmeler vardır. Müvekilimin beraatini talip ediyorum” dedi.

Sanıklardan Nurullah Özgür Kopuk, "Ayhan Bora Kaplan’a operasyon yapıldıktan sonra ben şikayetçi oldum. Ben ifade veriyorum 1 saat sonra beni arıyorlar. Serdar Sertçelik beni aradı, bizden şikayetçi olmuşsun sen. İsim-soy isim ver beni amirlerle görüştür’ dedi. Ben de bunları amirlere anlattım. 2 gün bekle dediler. Sonra Şevket müdür beni aradı, ikisini görüştürdüm. Ben vatandaşlık görevimi yerine getirdim” diye konuştu.

'ECE RONAY SORUŞTURMASI AYRI YÜRÜYOR'

Duruşmada Ayhan Bora Kaplan davasının müştekilerinden Aziz Savaş konuşmak istedi ancak Mahkeme Başkanı dışarı çıkardı. Ardından konuşan sanık Ramazan Kubat savunmasında "Ben şahsı tanımam. Mustafa Çotuk’un arkadaşıdır. Mustafa rica etti gittim. Şahıs zaten gizli tanıkmış, suçlu olduğunu bilmiyordum. ifadelerini kullandı. Kubat, Serdar Sertçelik’i Mustafa Çotuk’un yanında gördüğünü ifade ederek, İstanbul'a, kız arkadaşıyla tatil yaptığı yere bıraktıklarını belirtti ve “Kız arkadaşının ifadesi alındı mı?” diye sordu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı o dosyanın ayrı yürütüldüğünü kaydetti.

'SUÇLU OLDUĞUNU NEREDEN BİLEBİLİR?'

Sanıklardan Ramazan Kubat’ın avukatı Burcu Aslan, “Benim müvekkilim nereden bilir Serdar Sertçelik’in suçlu olduğunu. Kasten suçlu olduğunu bile bile benim müvekkilim İstanbul’a mı kaçırmış? Müvekkilimin tahliyesini ve netice itibari ile beraatini talep ediyorum.” beyanında bulundu. Sanıklardan Mustafa Çotuk, “Adliye’de ve Emniyet’te vermiş olduğum ifadem geçerlidir. Buna ek olarak Ramazan Kubat benim aracılığımla tanıyor Serdar Sertçelik’i ve benim ısrarımla Ramazan İstanbul’a geliyor. Ayrıca benim arkadaşım olduğu için ben bilmiyordum gizli tanık olduğunu. İstanbul’da kartını değiştirmesinden, Ece Ronay’a o telefondan konum göndermesinden şüphelendim ve Ramazan abiye de söyledim akşam Ankara’ya gidelim geri dönelim dedik” ifadelerini kullandı.

Çotuk’un avukatı da “Biran önce tahliyesini istiyorum müvekkilimin. Bu kişi çorbacılara gidiyor, Emniyet’in dahi müdahale edemediği şekilde dışarda dolanıyorken benim müvekkilim suçlu olduğunu nereden bilebilir? Esasa ilişkin savunma yapılacak bir durum bile yok. Müvekkilimin tahliyesini ve sonrasında da beraatini talep ediyorum” dedi.

'BABA BENİM HAYATIM TEHLİKE ALTINDA'

Sanıklardan Adem Kaçan da suçsuz yere hapiste olduğunu öne sürerek tahliyesini ve beraatini talep etti. Kaçan’ın avukatı İlayda Topçu ise “10 yıldır tanıdığı bir insanı Mamak’tan Eryaman’a bırakması nasıl bir şüphe yaratıyor anlamış değiliz. Elektronik kelepçesi olmasına rağmen Serdar Sertçelik rahat rahat dolaşan bir insan. Bu yüzden müvekkilim kendisinin adli kontrol altında olduğunun bilmesi mümkün değildir.  Müvekkilimin serbest bırakılmasına ve neticesinde de beraatini talep ediyorum” diye konuştu.

Tutuksuz sanık Serdar Sertçelik’in babası Erdoğan Sertçelik, “Biz Etlik Şehir Hastanesi’ne diye çıktık. Ama araba ile Mamak’a döndük. Ben de ‘özel bir hastaneye mi gideceğiz?’ dedim. Oğlum bana bunun üzerine ‘Baba benim hayati tehlikem var, sizi de tehlikeye atamam başka bir eve geçmem lazım’ dedi. Ben onu ikna etmeye çalıştım ama ikna olmadı. Ben sonra eve döndüm. Kaçma konusundan bahsetmedi hiç. Şu anda bizim bildiğimiz Macaristan’da tutuklu. Beraatimi istiyorum” beyanında bulundu.Erdoğan Sertçelik’in avukatı, “Üst soyda olduğu için tutuklama ihtimali yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz açısından kısa sürede karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

'CMK USÜLÜ DELİNDİ' İDDİASI

Sanıkların savunmalarının ardından savcılık makamı sanıkların üzerine atılı suçlar nedeniyle tutuklulukta geçirdikleri süre değerlendirildiğinde tüm tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti. Mahkeme Başkanı ise “İddianame dediğiniz gibi yetersiz. Mümkün olduğu kadar adaletli bir karar vermek için uğraşıyoruz.” dedi.

Savcılık mütaalasının ardından söz alan avukat Cengiz Varol, “Bir suç örgütü ile mücadele eden emniyet mensupları hakkında tutukluluğun devamının istenilmesi inanılır değil. Bu soruşturma da akıllara zarar verecek şekilde yurt dışındaki Serdar Sertçelik’in iddialarıyla başladı. Kerem Gökay Öner’e soru sormak istiyorum” demesi üzerine Öner’in avukatları ‘bu aşamada yönlendirici soru sorulamaz. CMK usulü delinip soru soruluyorsa bundan sonra her avukat sanıklara soru sorabilir’ diyerek tepki gösterdi.

BİR SONRAKİ DURUŞMA 3 EYLÜL'DE

Kerem Gökay Öner de Varol’un sorusuna "Ben de diğer arkadaşlar gibi basına düşen video kayıtları nedeniyle buradayım. Kişisel bir husumetimiz olamaz polis meslektaşlarımla" yanıtını verdi.

Mahkeme soruşturma dosyasında bahsi geçen bazı evrakların akıbetinin sorulmasına, sanıklar Adem Kaçan, Mustafa Çotuk’ın adli sicil kaydının dosyaya konulmasına, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ayhan Bora Kaplan ile ilgili dosyasının akıbetinin sorulmasına, dosyada adı geçen Serdar Sertçelik’in ülkeye getirilmesi halinde tanık olarak ifadesinin alınmasına, Serdar Sertçelik’e rapor aldıran polis memurlarının kimler olduğunun tespiti için ilgili birime sorulmasına, dosyada adı geçen Onur Yavaş’ın tanık olarak dinlenmesine, sanık Erdoğan Sertçelik’in avukatının talebi üzerine kendisi hakkındaki dosyanın incelemeye alınmasına, dosyada adı geçen bazı kişilerin beyanlarının alınması yargılamanın ilerleyen aşamalarında dikkate alınmasına ve Metehan İlkyaz’ın tahliyesine karar verdi.  

Diğer sanıkların mevcut hallerinin devamına karar veren Mahkeme duruşmayı 3 Eylül’e erteledi. Ayrıca mahkeme 14 Ağustos’ta tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin inceleceğine hükmetti. (ANKA)