Gazeteci Yılmaz Özdil'in CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun vizyon toplantısında uyukladığı anlara ilişkin paylaşımı sosyal medyada tartışma konusu oldu. Ancak Selvi Hanım'ın hastaneden serum yiyerek geldiği ve bu toplantının ardından da covid tanısıyla hastaneye yatırıldığını sağır sultan bile duydu. Buna rağmen Yılmaz Özdil’in böyle bir tweet atmasının sebebi neydi? Hadi diyelim ki bu kendini “gazeteci” olarak tanımlayan şahıs herkesin bildiğini bilmiyordu öğrendiğinde Selvi Hanım’dan neden özür dilemedi, tweetini neden silmedi? Yanıt mail adresinde gizli; çünkü o bir “yozdil”…
Yılmaz Bey’in bu ilk herzesi değil. Kürtlere, yabancılara, inanlara kısacası tüm ötekilere sistemli bir şekilde hakaret etmeyi marifet sayan beyaz Türklerin “yozdilli bu “Yılmaz” kalemi defalarca yılın faşisti, ırkçısı seçildi. Geçimini sağlamak için sınır ticareti yapan küçük yaştaki çocukların vergi kaçırarak kaçakçılık yaptığını iddia eden Yılmaz Özdil’in kaçak villa yaptığı ortaya çıktığında yüzü hiç kızarmadı! Özür dilemedi…
Gelin isterseniz biraz arşivi karıştıralım ve beyaz Türklerin “yozdilli bu “Yılmaz” kaleminin herzelerine bir göz atalım…
2003 yılında Kürt vatandaşların büyük tepkisini çeken “eşek” manasındaki “ker” kelimesinden hareketle “Ker-kürt” başlıklı bir haber yapması, Diyarbakır'daki minibüs şoförlerine kravat takma zorunluluğu ile ilgili haberin "kro-vat" başlığı ile verilmesi, Galatasaray taraftarlarının öldürdüğü 2 Leeds United taraftarı için “Sahada da dışarıda da 2-0” manşetinin atılması ilk aklımıza gelenler…
Two Size
Avrupa ve İngiltere'de ciddi basın olaylara temkinli yaklaşırken, İngiliz tabloidleri, iki İngiliz'in öldürülmesini kan davası haline getirip, rövanş maçında İngiltere'yi Türklere dar etme tehditleri savurmaya kadar götürdü işi.
İngiliz tabloitlerinin tavrı, tam boy Türk tabloiti Star gazetesi tarafından da benimsendi. ‘‘Two size’’ manşetiyle sahada ve sokakta İngilizler'e nasıl yeri öptürdüğümüzü ballandıra ballandıra anlatan Star, fanatiklerin sempatisini kazanmaya çalışırken, meslektaşlarının olumsuz tepkilerine hedef oldu. Tepkiler sadece gazetelerin sayfalarında kalmadı. Bir grup avukat, kanunun suç saydığı bir eylemi açıkça övdüğü, iyi göründüğünü söylediği, halkı ırk, din, bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmekle suçladığı Star Gazetesi hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Kürtlere eşek diyerek hakaret etti!
Cem Uzan’ın sahibi olduğu dönemde Star Gazetesi’nin haber müdürü olan Yılmaz Özdil “Eşek Kürt” anlamına “Kerkürt” başlığını Kerkük Valisi'nin yemin törenini konu alan haberde kullanmış ve kamuoyunun büyük tepkisini çekmişti.
Roboski’de katledilenlere hakaret etti!
Yılmaz Özdil, 6 Ocak 2012 tarihinde “Sayın kaçakçı” başlıklı köşe yazısında, “Kaçakçılık katır’dır. Yasak aşkın meyvesi. Kimin kimi, hangisinin hangisini becerdiğinin bir önemi yoktur... Neticede, devlet’le kaçakçı’nın çiftleşmesidir. Mazot zamlandıkça, sigara zamlandıkça, yani vergiye binildikçe, katır da kıymete biner, fiyatı yükselir. Şu anda ikinci el’i tiko para beş bin lira... Her defasında 140 litre mazot veya 400 paket sigara taşıyabilir. TÜİK’e göre, memlekette 50 bin katır var, 30 bini orda, hesap et. Entel barların romantik tayfası ‘50 liracık için canını tehlikeye atmak zorunda kalan masum köylü’ filan diyor ama... Haftada iki sefer yaptığında, ayda 15 bin lira kazanıyor o masum! Aslına bakarsanız, bizim entel’lerle katır’ların ortak özelliği var. İkisi de viski içiyor. Evet, viski içiriyorlar katır’lara... Sebebini herhalde veteriner hekimler daha iyi açıklar ama enerji patlaması yapıyor. Yük kapasitesi, sürati artıyor. Nasıl olsa, viski de kaçak, sudan ucuz” ifadelerini kullanarak Roboski’de savaş uçakları tarafından öldürülen insanların acısını hafife alarak dalga geçmişti.
Kaçak villa yapmaktan yüzü kızarmadı!
Geçimini sağlamak için sınır ticareti yapan küçük yaştaki çocukların vergi kaçırarak kaçakçılık yaptığını iddia eden Yılmaz Özdil’in kaçak villa yaptığı ortaya çıktı. Yılmaz Özdil'in Bodrum Bitez'de bulunan villasının 'ticari alan'da kalmasına rağmen 'konut' olarak inşa edildiği, 142 metrekare ruhsatı olan villanın kaçak inşaat faaliyeti ile 310 metrekareye çıkarıldığı belirlenmişti. Villadaki usulsüzlüklerin ortaya çıkması üzerine harekete geçen Muğla İl Çevre Müdürlüğü yaptığı ilk inceleme ardından villanın yapı kayıt belgesini iptal etmişti. İptal kararında; söz konusu taşınmazın yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar alanında 'ticaret alanı'nda kaldığı, ancak yapı kayıt belgesinde yapının 'konut' amaçlı kullanıldığının beyan edildiğinin anlaşıldığı, yapının mevcut haliyle ruhsata bağlanamayacağı kaydedilmişti.
Atatürk istismarıyla milyonlar kazandı
2019 yılının başlarında Yılmaz Özdil'in "Mustafa Kemal" kitabını internet üzerinden 2 bin 500 liraya satışının ardından Atatürk'ün istismar edildiği tartışmaları gündeme geldi. Atatürk'ü paraya tahvil etmekte bir beis görmeyen Özdil'in bu kitapla sınırlı kalmadı çocuklar için 10 kitaplık ta bir Atatürk serisi yayınladı.
Atatürkçülük kisvesiyle CHP’ye savaş açtı
Osmanlı dönemindeki ulemanın “din elden gidiyor!” diyerek feveran etmeleri gibi “yozdil”in de dönem dönem “Atatürkçülük elden gidiyor!” söylemleriyle CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu topa tutması nereden baksanız 60’lı yıllarda sol’un içine sokulmuş ve hala daha görevinin başında olan ajan provokatör Perinçek’in duruşundan farksızdır.
Son dönemde Kılıçdaroğlu’nun doğru hamleleri ve çıkışlarıyla yüzünü sosyal demokrasiye, sosyal politikalara ve ezilenlere çeviren CHP’nin Baykal dönemi gibi tekrar statükocu, halktan kopuk elitist bir yapıya dönmesi için Yılmaz Özdil’in de içinde bulunduğu ulusalcı zevat elinden geleni ardına koymuyor. Belki de “Seni Başkan Yaptırmayacağız Bay Kemal!” diye yemin etmiş olan ulusalcı, ırkçı bu beyaz Türk güruhun Kılıçdaroğlu’na karşı bu alerjisi Kemal Bey’in Kürt ve Alevi kimliği yüzünden ileri geliyor…