Hakan Ateş Modern tefecilik yöntemleri! Rams inşaattan ne istedi? Hakan Ateş Modern tefecilik yöntemleri! Rams inşaattan ne istedi?

AKP iktidarının yaklaşık 14 trilyon lira olarak belirlediği 2025 yılı bütçesinde 11 trilyonluk vergi geliri tepkileri de beraberinde getirdi.

"GÜNLÜK HAYATI OLUMLU ETKİLEMEYECEK"

Yeniçağ'dan Fatih Erboz'un haberine göre, Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı Büro İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “Daha çok kurumlar vergisi, damga vergisi, harçlar ve dolaylı vergilerden oluşuyor bu vergi gelirleri. ÖTV ve KDV’yi de hesaba katarsanız bir vergi kalemi de bunlar oluyor. Bir de kamu çalışanlarının ve işçilerin gelir vergisi dilimlerine girmesi söz konusu. Böyle olunca vatandaş dolaylı vergi öderken, dönemsel olarak aldığı zamlar da gelir vergisi dilimi ile ister istemez kendisine bir getiri sağlamıyor. Dolayasıyla bütçede bu kadar vergi gelirinin bulunması elbette vatandaşın günlük hayatını olumlu etkilemeyecek” dedi.

"YAPILACAK ZAMMIN BİR ANLAMI KALMIYOR"

2025 yılı bütçesinde vergi gelirlerinin daha çok dolaylı vergiler üzerinden alınacak olmasının vatandaşın günlük hayatına ve alım gücüne olumlu yansımasının söz konusu olmayacağını kaydeden Hamzaçebi, şunları belirtti:

“Vergi gelirleri genel olarak kurumlar vergisi, gelirler vergisi başta olmak üzere, damga vergisi, harçlar, ÖTV, KDV gibi kamuoyunun bildiği kalemlerden oluşuyor. Eğer vergi gelirlerini arttırmayı öngörüyorsanız öncelikle bu vergilerin oranları artacak anlamına gelir. Bu saydığımız kalemlerin çoğu da vatandaşı doğrudan ilgilendiren vergi kalemleri. Bunların artması demek vatandaşın vergi anlamında ödemesi gereken miktarı da attıracaktır. Dolayısıyla önümüzdeki yıl özellikle çalışanlara yapılacak zamların günlük hayata yansımasına bakarsak o zaman vatandaşa bir getirisi olmayacağını basit bir matematik hesabıyla görürüz. Özellikle önümüzdeki yılın ikinci ve üçüncü aylarından itibaren çalışanlar vergi dilimlerine girmeye başlayacak. Bu da çalışanın ücretinde belli oranda düşmeye neden olacak. O zaman 2025 yılında özellikle çalışana yapılan zamların vergilere gitmesi anlamına gelecek bir kazanç durumuyla karşı karşıya kalınacak demektir.”

VERGİLER ARTARSA VATANDAŞ ZORLANIR

Asgari ücret ile geçinenlerin de vergilerden olumsuz etkileneceğini söyleyen Hamzaçebi, “Asgari ücrete bir defa zam yapıldı, önümüzdeki yıl yapılacak zam şu an da net olarak telaffuz edilmedi şu ana kadar. Asgari ücretlinin en az 25 bin lira civarında bir ücret alması gerekiyor ki günlük hayatını devam ettirebilsin. Bu şartlarda asgari ücretli nasıl geçinecek? Bu konuda alınmış somut önlemleri göremiyoruz şu ana kadar. Asgari ücret ile çalışana bir çözüm bulunmasını, çalışanın rahatlatılmasını tüm kamuoyu istiyor. Bunu da reel şartlar içinde görüyor. Bir de vergiler artarsa elbette vatandaş mağdur olacak” diye konuştu.

"KAMU ÇALIŞANLARININ BÜTÇEDEN PAYI HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR"

Kamu çalışanlarının bütçeden aldıkları payın her geçen gün düştüğüne de dikkat çeken Hamzaçebi, “Bu oran yüzde 28’den, yüzde 23’e kadar geriledi. Burada da vatandaş yine zor durumda kalıyor. Vatandaşın kazancı belli oranlarda düşerken, vergilerin de artması elbette günlük hayatı olumsuz etkiyecek. Vatandaşın alım gücü azalacak, geçimi zorlaşacak. Bunların düşünülmesi gerekir. Asgari ücretli nasıl kira ödeyeceğini düşünüyor, çalışanlar aylık giderlerini nasıl karşılayacaklarını sürekli hesaplıyor. Böyle bir ortamda bütçe hazırlanırken çalışanın durumunun daha dikkatli bir şekilde ele alınması gerekir. Ekonomi büyüyor ama vatandaşın refahı artmıyor. Bu şartlarda refahın artması da kolay görünmüyor. Ekonomi büyürken refah artıyorsa o zaman vatandaş rahatlayacaktır” ifadelerini kullandı.