Demirci Eğitim Vakfı tarafından Arnavutköy’de yapımına başlanan üniversite inşaatı, tüm yasaklara rağmen devam ediyor. 2017 yılında YÖK’ün üniversite inşaatı için uygunluk raporu vermediği belirtilirken, mahkemenin de bina hakkında yıkım kararı verdiği vurgulandı. Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Avukat Hikmet Altunkalem, inşaatın ilk olarak villa projesi olarak tasarlandığını söyledi. Yapıların üzerinde 2 tane mühürleme olayı olduğunun da altını çizen Altunkalem,”Arnavutköy Belediye Başkanlığı’nın yapmış olduğu inceleme neticesinde 22 tane kolonun bulunmadığı, 17 tane perde betonun bulunmadığı ayrıca 12 tane de kirişin bulunmadığı tespit edilmiştir. Yıkım kararının bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor ” dedi.
EK BODRUM KAT VE KAÇAK TÜNELLER İNŞA EDİLDİ
Arnavutköy Bollucu’da yapımı devam eden Demirci Eğitim Vakfı Teknik Üniversitesi Arnavutköy Yerleşkesi inşaatı birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Mustafa Demirci’nin başında olduğu Demirci Eğitim Vakfı,’nın inşaatı 2009 yılında yapımına başlanan villalar üzerine kurulmaya başlandı. Dava dosyalarında villalar için atılan temelin altına girilerek ek bodrum katlar yapıldığı ve hiçbir izin alınmadan kaçak bir tünel daha inşaa edildiği de belgelerle ortaya çıktı. Bilirkişi raporlarında projede olması gereken onlarca kolonun olmadığı, kiriş ve perde betonlarının da yapılmadığı belirlendi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün ise İSKİ yönetmeliğine aykırı olarak su havzasında inşa edilen yapının mühürlenmesine karar verdiği aktarıldı. Devam eden süreçte daha sonra Arnavutköy Belediyesi encümeni de kaçak inşaat için yıkım kararı verdi.
“BU BİNALAR ÜZERİNDE 2 TANE MÜHÜRLEME OLAYI VAR”
Konuyla ilgi olarak açıklamalarda bulunan Avukat Hikmet Altunkalem, “Başlangıçta villa projesi olarak başlanıyor, inşaat tamamlanmadan tadilat projesi ile üniversite kurulması amacıyla arkamızda gördüğünüz inşaatlara devam ediliyor. Burada plan tadilatı yapıldı. İmar planında yapılan değişiklikten sonra tadilat inşaat ruhsatı alınarak üniversite inşaatına başlandı. Daha sonra projesine uyulmadan, ruhsata da aykırı olarak bu arkamda gördüğünüz inşaat yapıldı. Bu yapıların üzerinde 2 tane mühürleme olayı var” dedi.
“YIKIM KARARI ÇIKARILMIŞTIR”
2020 yılında İBB tarafından yapılan incelemelerde, binanın 4 ana hususta ruhsata ve imara aykırı olduğunun belirlendiğini vurgulayan Altunkalem, “Bunun üzerine İBB buraya durdurma kararı vermiştir. Arkasından Arnavutköy Belediye Başkanlığı’nın yapmış olduğu tespitlerde de imara ve projesine aykırı olduğu tespit edilmiş ve yapı tatil tutanağı düzenlenmiş, belediye encümeni kararıyla yıkım kararı çıkarılmıştır. 13. İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurma amacıyla ve encümenliğin yıkım kararını iptal etmek amacıyla dava açılmış ancak İstanbul 13. İdare Mahkemesi bu talebi reddetmiştir, istinaf da onamıştır” ifadelerini kullandı.
“22 TANE KOLONUN BULUNMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR”
Arnavutköy Belediye ekiplerinin de yerinde inceleme yaptığına değinen Altunkalem, “İnceleme neticesinde 22 tane kolonun bulunmadığı 17 tane perde betonun bulunmadığı ayrıca 12 tane de kirişin bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca giriş katlarında 3.40 olması gereken kat yüksekliği 5.40’a çıkartılmıştır. Bu da statik ve taşıyı yapı üzerinde etkili olmaktadır. Binanın tehlikeli bir duruma gelmesine sebep olmuştur” şeklinde konuştu.
“YÖK 2017’DE ÜNİVERSİTE BAŞVURUSUNU REDDETMİŞTİR”
Altunkalem açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi, “Bu haliyle burada üniversite kurulması buraya öğrenci alınması mümkün değildir. Olası bir İstanbul depreminde çok büyük bir risk taşıyor. Yetkililer tarafından yıkım işleminin gerçekleştirilmesi doğru olacaktır. Ayrıca üniversite kurulması amacıyla yapılan başvuruda 2017 senesinde YÖK üniversite kurulması ile ilgili yerinde yaptığı çalışmalarda buranın üniversite kurulmaya uygun olmadığını tespit etmiş ve üniversite başvurusu reddetmiştir, uygun bulmamıştır. Yetkililerden, belediye yetkililerinden ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından bu karar hususunda gereğinin yerine getirilmesini istiyoruz. Olası bir İstanbul depreminde taşıyı kolonların ve statik projesine uygun olmamasından dolayı çok büyük bir risk taşıyor. Onun için bu yıkım kararının bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor”